HAKKA YÜRÜYENİN ARDINDAN
(Nihali Tarz'da Veda Mersiyesi)
I. HİCRETİN HAKİKATİ
“Öldü” derler, “Vefat etti” derler,
“Hakk’a yürüdü” derler, “Hicret etti” derler.
Oysa biliriz:
Giden, bilinmeyen bir sefere çıkar,
Geri dönmeyen bir yolculuğa.
II. GERİDE KALAN BOŞLUK
Gittiler…
Arkalarında kocaman boşluklar bırakarak.
Bakarsın o boşluğa;
Kulakları sağır eden sessizlik yükselir.
Kokusunu özlersin burnunun direği sızlar,
Hiç dolmayan bir yara kalır yerinde.
III. ZAMANIN ACISI DİNDİRMEYİŞİ
Yirmi, otuz, kırk yıl geçse de,
Acı alışkanlığa dönüşür,
Ama eksiklik içte kalır.
Tıpkı ayrıldığın sevgilinin ardından
Ciğerde sönmeyen bir kor gibi…
IV. ENKAZ ALTINDAKİ RUH
Enkaz altında kalmışım;
Üşüyorum, açım, uykusuzum.
Günlerdir okunan SELA’mı dinliyorum.
Ne kurtaran var,
Ne de ölebiliyorum.
V. NIHALİ TARZDA TESELLİ
Ey Nihal!
Bu acıyı anlatacak kelime yok,
Ancak şunu bil:
Gidenler, Hakk’ın aynasında yansıyan bir ışıktı.
Biz ise,
O ışığın ardından bakan,
Karanlığa alışmaya çalışan gözleriz.
SON NEFFES:
“Giden gitmiştir,
Geride kalan,
Boşluğu seyreder.
Zaman acıyı hafifletmez,
Sadece taşmasın diye
Kenarına çekilir.
Ölüm değildir asıl acı olan,
Yaşarken ölmeyi beklemektir.”
NIHALİ YORUM:
Bu mersiye;
Ölümün soğuk yüzüne değil,
Hayatın içinde saklı ayrılık acısına odaklanır.
Nihal’in aynasında,
“Hakk’a yürüyen” değil,
“Geride kalanın boşluğu” şiirleşir.
Çünkü biz;
Gideni değil, kendimizde kalan yokluğu yazarız.
Kayıt Tarihi : 6.9.2025 23:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!