Hakim Bey Şiiri - İsmail Ökkeş Polat

Evet hakim bey!
Karşınızdayım,
Görüyorum ki kurulmuş divan,
Sağınızda altın sırmalı cübbe
Solunuzda ağzınıza bakan
Kanunsal bir çift namlu
Kuru bir tahtanın arkasında
Heybetli bir yazı,
Adalet mülkün temelidir.
Neyse hakim bey
Devlet ebeddir.
Gelelim benim meseleye
Ben size öyle;
Sokak edebiyatı yapıp
Çocukluğumu yaşayamadım,
Karton kutularda yattım
Ayakkabı boyadım
Sıcak bir çorba içemedim
Anaya babaya hasret yaşadım
Demeyeceğim,
Ben bu dünya ile
Acımasız hayata karşı
Hilesiz hurdasız
Kanlı silahlı bir oyunun
Tamda ortasından
Karşınıza geldim.
Evet evet suçluyum
Hemde öyle böyle değil ha
Şöyle kallavisinden
Hangi babayiğit şiirlerini
Dar ağacına asmış
Hangi cengaver duygularını
Çarmıha gerip işkence etmiş
Yahu hakim bey!
Deyin hele; varmı benim gibi
Santim santim çürüyen
Bir ruhun
Yosun tutmuş köşesine
Burada yaşanmaz levhası asmış,
Yahu söylesenize hakim bey!
Bunlar kanunda yok deyin
Mahkemeyi meşgul etme deyin
Demezsiniz bilirim
Merak ettiğinizi
Gözlerinizden okuyorum
Devam edeyim o vakit,
Şimdi beyim,
Benim hayallerimi
Testere ile Kestiler,
Gülen gözlerimi şantajla
Korkuttular,
İncecik olan ruhumu
Kör bıçakla yonttular,
Onca cebelleşmeye rağmen
Onca köpekleşen seslere rağmen
Gidip gelen asabiyetime rağmen
Ayakta kaldım,

Bir gün baktım
Üstüme üstüme geliyor herşey
Aldım elime satırı
Kim çıktıysa karşıma
Ne ruh bıraktım ne duygu
Nede aşk dolu bir dize
Lime lime ettim
Parça parça ayırdım
Kan revan bir yalnızlığa
Oturup bir sigara yaktım,
Hemide uzunundan,
Evet böyle hakim beyim,
Ben duyguların efendisi
Romanların bel kemiği
Şarkıların olmazsa olmazı
Duvar süsü
Bütün şiirlerin katiliyim
Suçumun karşılığı sabit
En son çıkan
Kanun hükmündeki kararın
Bilmem kaçıncı maddesinin
Bilmem kaçıncı fıkrasındaki
Müebbet suçlusuyum
Küçük bir ayrıntıda şöyle
Kırmızı başlıklı kızın
Nenesi her şeye şahit
Çağırın onu anlatsın
Kurdu sorarsanız
Tam arkamda duran
Fahişe dünyanın
Açık kalmış kapısının önünde bağlı.