Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir mübarek kurban bayramı son günü(16TEMMUZ 1989) Gaziantepte zom derece alkollü bir müslüman Kurban bayramı kutlarken* araba ile bir hamile kadını çarparak öldürüyor..Kadın binlerce gözü yaşlı bırakıp toprağa verilince adam Avukat tutup bir güzel kurtuluyor.Netekim namaz kılıp bir de hacca gidince Allahta onu affediyor.Bu hikaye burada bitmiyor Çünkü adam önce sanat güneşine gidiyor.oda kendisine ''Günahların girecek düşlerine''şarkısını söylüyor.sonra iki cihan güneşine gidiyor ikisi de onu affetmiyor.Yani bu zom katil hem sanat güneşinin hem de iki cihan güneşinin(Hazreti Muhammed Efendimizin) kemiklerini sızlatıyor..Değil antepte yaşayan müslümanlar,başka dinlerden islamı seçenler de hem müslüman olduklarından hem de insan olduklarından utanıyorlar.Çünkü islamda bilinen şu ki bu hareket 70 göbek geçmiş 70 göbek geleceğe kabir azabı verir ve affı yoktur...(Peygamber efendimizle ilgili karikatür çizenlere küfür ediyor, kınıyoruz Bu anlatılan şahsın Peygamber efendimize bir kuyruk takmadığı kalıyor hiç seslenemiyoruz bu nasıl insanlık nasıl müslümanlık ben yine de müslüman olduğum için utanmıyorum,çünkü öbür dünya var...Nasıl yanacaklar cehennem sıcağında.. gerçi ben bu Dünyada da vijdan azabı ateşlerinde yanmalarını görmek istiyorum...) ..NETEKİM Onlar ermiş vijdan azabı* duymadan muradına biz bu hikayeyi okuyanlar girelim vijdan azabına...
Bir de bu Antepteki mangalda kül bırakmayan katillere bir akrostişim var:
-------------------------
Adaleti
Niçin
Terkettin
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta