Bir geceydi — gökyüzü, demirden bir kefen gibi ağır.
Şehrin damarlarında sessizce dolaşan bir düşünce,
bir kalbi durdurdu.
Cinayet, kanla değil,
bir fikrin doğum sancısıyla işlendi.
Kurban: Gerçek.
Katil: İnsan.
Ve sahne: Zamanın karanlık aynası.
Dedektifler geldiler — biri akıl, biri inanç, biri korku.
Hepsi aynı cesedin etrafında diz çöktü.
“Kim öldürdü anlamı?” diye sordular.
Ama duvarlar sustu, çünkü duvarlar da tanıktı.
Bir mum yandı,
gölgesi bir çarmıh gibi uzandı yere.
Bir tablo, bir kitap, bir dua —
hepsi aynı sırrı saklıyordu:
Gerçek, bazen yaşamak için ölür.
Bir mahkeme kuruldu göğün altında:
Vicdan yargıç, sessizlik savcı,
insanlık sanıktı.
Delil olarak bir gözyaşı sunuldu,
bir çocuğun korkusu,
bir bilgenin suskunluğu.
Ve hüküm verildi:
“Her bilgi, bir ölünün ardından gelir.”
Sabah olduğunda şehir uyanmadı,
sadece rolüne devam etti.
Gazetelerde hiçbir isim yoktu,
ama herkes suçun izini taşıyordu parmaklarında.
Çünkü o gece,
öldürülen yalnızca bir beden değildi;
hakikatin kendisi,
bizim sessizliğimizde gömüldü.
Ve ben hâlâ o sahnedeyim —
kan kurumuş, ama anlam taze.
Bir ses fısıldıyor taşlardan:
“Cinayet bitmez,
sadece tanrı susunca başlar.”
Sinan Bayram
Sinan BayramKayıt Tarihi : 16.11.2025 19:10:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!