Hakikate Yolculuk Şiiri - Gürhan Kurukaya

Gürhan Kurukaya
45

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Hakikate Yolculuk

Ne kadar yalan dünya!
Ne hakiki akıbet!
Bir tebessüm, hoş sada...
Bir samimi muhabbet.

Hatırlanmaz başka hal.
Dünya bizim olsa da.
Hakikattir izmihlal.
Makberden gelir nidâ.

Ölüm sanki dejevu.
Bir tılsımlı hoş rüya...
Gitmemezlik etmez bu!
Gelmeyecekti güya!..

Musalla mutlak gerçek.
Bir kıyamlık saltanat.
Her nefs onu içecek!
Ecel, bir gerçek sanat.

Varılarak berzaha,
Verilir küçük mola.
El verir ki tüm kullar,
Sonsuza müştak ola...

Kabir iki kapılı.
Cehennem ile Cennet.
Amellerden yapılı.
Kula edilmez minnet.

Üflenir bir gün Sur'a.
Cümle vücut cem olur.
Alem gark olur nura.
Rab'le insicam olur.

Kurulur da nizamat,
Tüm ameller saçılır.
Fark edilir azamat.
Her bir defter açılır.

Her noktadan görülür,
Livaü'l-hamd Sancağı.
Müminlerce bilinir.
Ol Şefaat Ocağı.

Güneş bir mızrak boyu.
Her düvelden gelinir.
Bulunmaz damla suyu.
Kim Arş'ta gölgelenir?

Kim hatırlar Fırat'ı!
Kimin umrunda altın!
Kul geçer mi Sırat'ı?
Bütün derdi bu, zatın.

Tüm defterler dürülür.
Belerlidir akıbet.
Zerre amel görülür.
Kurtarır kulu niyet.

Sonsuz bir hayat başlar
Kim sevince gark olur?
Kimi gözlerde yaşlar...
Elmas, kömür fark olur.

Gel ölmeden ölelim!
Koşalım Hakikate!
Gönlümüzle bilelim.
Ermeden nihayete.

Gürhan Kurukaya
Kayıt Tarihi : 31.8.2019 21:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Hanak 07.08.2019

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Gürhan Kurukaya