Rüzgârın esmesiyle yapraklar ses çıkartırlar
Bir huzura yöneliş belkide hakikate götürüştür
Kim bilir düşünceyle bir çınar ağacına tırmanış
Belkide düşünceyi zorlayan karanlıkta sesleniştir
Issız çöl ortasında rüzgâr dalgaları esintiyle sürükler
O kum taneleri gözbebeğine değdikçe canı fark eder
O canın içinde ki can şah damarda ki gözbebeğin can
Sana bahşedilen canın içinde cevheri bilmelisin can
Es rüzgâr, kötülüklere şiddetle es, nefreti al ve götür
Yunuslar gibi mutluluğu martılar gibi sevinci getir
Ağaçlar gibi kardeşliği kuşlar gibi hürriyeti getir
Hadi durma, ilahi hükmü vicdanda ki adaleti getir
Dalgalar kendi elinde olmadan kayalara vurmakta
Sahiller sayılamayacak kum taneleriyle dolmakta
Mevsimler verilmiş görevi kusursuzca yapmakta
İlahi nur, alabildiğine insanları iyiliğe çağırmakta
Göz görmekten, kulak işitmekten, dil zikirden uzak
Gönüller yıkılmış virane, gafil olmuş duygular
Benci ve bencilleşmiş insan, kendinden ne haber
Düşünceler satılmış almış başını gitmekte insan
Hadi git, basitçe git, hiç arkana dahi bakmadan git
Göktekinide yerdekinide görmeden kolayca git
Doğuşun eşrefi mahlûk, ölüme gidişin şaşkın ve gafil
Durma git, bekletme seni bekleyen hesabı, git hadi git
Kayıt Tarihi : 26.4.2015 12:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!