Levha levha hakikat görünürken gözlere
Perdelenir güneşin yakıcı şuaları
Eklenir kelimeler o ezeli sözlere
Yükselirken semaya gözyaşı duaları
İçi dolu zamanlar ve ayrılık günleri
Aksettirir aleme ebedi saadeti
Belirsiz vakitlerde varlığın düğünleri
Bitiverir meçhul bir anda ömür mühleti
Tıkanırken ağızda şehadet kelimesi
Kesilir ötelerin o dönüşsüz bileti
Helvalar bu görkemli düğünün velimesi
Yaşanırken alemin şaşaalı rıhleti
Çizilir bulutlarla yarınların kaderi
Süzülür damla damla geleceğin pınarı
Ve yansır varlıklara ötelerin kederi
Bir ceylan bakışıyla yıkar yaşlı çınarı
Sazlarda nağme nağme tınlar ezel bestesi
Son sözü söylenmişin matemli havasıyla
Bir dua parıltısı bir fakirlik güftesi
Halkalanır denizde meleğin temasıyla
Çiçeklerle bezenmiş bahçelerde, bağlarda
Sihirli bakışlarla yumurtalar çatlıyor
Öteleri andıran yüce yüce dağlarda
Bir derviş maveranın duvarından atlıyor
Suskun duran gecenin yüreğinde son vuruş
Korkulan vakitlerin sabah ezanı gelir
Belli belirsiz yerde apansızın bir duruş
Ve ince nakışlardan eyvah sesi yükselir
Sesini duyuramaz kuyularda boğulan
Gecelerin sonuna göz diken o yiğitler
Katre katre kan olmuş mercan sinesi olan
Hakikatın semtine gidiş yolu öğütler
Dualardan yansıyan iç yakıcı arzular
Semavattan yerlere rahmetleri çağırır
Bir melek elde testi mezarlıkları sular
Bir çoban kavalıyla yüz bin ağıt çığırır
Sümbül kokan sokaklar karanfile büründü
Dermanı kesiliyor bükülmeyen dizlerin
Beklenmedik bir anda yolun sonu göründü
Ve kanına girildi körpecik filizlerin
Çiçeğe duramadı patlayan tomurcuklar
İsyan kırağısıyla yanıp gitti bir nesil
Ümidime fer veren altın saçlı çocuklar
Büyü! Büyü ve yüksel! Düşmana cellat kesil
Çağırırım yarının bağrından biten şahı
Gül suyu dökeceğim avucunun içine
O getirir bizlere gümüş yüzlü sabahı
Çiçekler takacağım dalga dalga saçına
Ümidiyle yanılan çevir bize yüzünü
Kartal bakışlarınla içimizi şerheyle
Duyur bize yarından nur geçmişin sözünü
Eskimeyen türküyü bir kere de sen söyle
Duyulsun maverada duamızın yankısı
Ve semavat çınlasın gariplerin hüznüyle
Kesilmesin bu soluk yayılsın Gül şarkısı
Ve bir perde açılsın ebed müddet günüyle
İstanbul
Eymen Erdem AkçaKayıt Tarihi : 14.2.2003 21:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!