Yaratmış aleme ademi insan
Sanma ki elini boşa çevirir
Nimetini vermiş eylemiş ihsan
Toprağı nimete aşa çevirir
Rabbim bazen alır dener kulları
Bir anda kapanır rızık yolları
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
hani bir ata sözü vardır 'yılan eğri akar doğru akar deliğine gelince akar' bazen insanlar dünyaya niçin geldiklerini unutuyorlar. halbuki insanın yaradılış gayesinin bir sebebi var oda KULLUK GÖREVLERİ güzel bir çalışma kutlarım leyla hanım
Hayata dair tek doğruyu güzel anlatmışsınız...Son derece anlamlı bir şiir okudum kaleminizden...Duyarlı yüreğinizi yürekten kutluyorum...Yüreğinize ve emeğinize sağlık...Tam puanımla listeme alıyorum bu güzel şiirinizi…
güzel anlamlı akıcı bir çalışma teşekkürler paylaşımına sevgili leyla.
müzeyyen başkır
ÇOKGÜZEL ANLATMIŞSIN YAŞAMI VE SONU TEBRİKLER TAM PUAN VE ANTOLOJİ
güzel bir çalışma ilhamın bol kalemin daim olsun kutlarım tebrik ve takdirle
İlk mısra...
'Yaratmış alemde ademi insan'
Ademi Allah yaratmamış mı? Yoksa bir sürçü lisan mı var?
Yoksa 'ademi insan' birleşik 'ademiinsan' yani insan cinsi mi?
Eğer öyleyse zaten adem = insan demek...
İlk mısradan sonra takip ettim. Kur'ana aykırı düşün hiç bir şey yok.
,,,sevgili hocamızın bu hassas serzenişini saygıyla karşılamak isterim usulen..
,,,,esasında bence şairimiz şiir dilini kullanmış elbetteki, yani...ademoğlu deriz, insan serüveninin ilk ismi malum..Adem...
,,,Akademik bir yazı olsa belki hocamızın serzenişi daha da açardık ama bu şiir diliyle tatlandırılmak üzere bence bir katkıdır,
,,,ve oturmuştur da bilvesile şairimizi tekrar saygıyla selamlar..
,,,hocamıza da, hürmetlerimi sunarım...
Nefsine yenilme olsan da bitap
Rehberin olmalı mukaddes kitap
Edersen duanda edeple hitap
Sırat köprüsünde kuşa çevirir,,,,
,,,amenna dedirtecek kıvam ve güçte bir şiir, samimi bir duyuş,
,,,yürekten kutluyorum...telkin gücü çok yüksek,ben etkilenmdim şahsen..
,,,tam puan
-Hakikat Yolu-
Yaratmış aleme ademi insan
Sanma ki elini boşa çevirir
Nimetini vermiş eylemiş ihsan
Toprağı nimete aşa çevirir
Rabbim bazen alır dener kulları
Bir anda kapanır rızık yolları
Hamt ederek çevir ona kolları
Kurumuş ağacı yaşa çevirir
Kul hakkı yiyorsan kötüdür huyun
Haramsa ekmeğin içtiğin suyun
Cehennemde hazır bilesin kuyun
Kalbini kararmış taşa çevirir
Dünya üzerinde herkes misafir
Tövbeyle sökülür kalplerde ki kir
Rehberin olmazsa ol habibi pir
Bir anda yazını kışa çevirir
Günahlarımızı düşünüp biraz
Secdede gözlerden yaş akıtsak az
Şükürle ihlasla edersek niyaz
O kalp gözümüzü hoşa çevirir
Nefsine yenilme olsan da bitap
Rehberin olmalı mukaddes kitap
Edersen duanda edeple hitap
Sırat köprüsünde kuşa çevirir
Leyla Gül Varoğlu
Selamlar Leyla hanım efendi
Böyle güzel şiirinizi beğeni ile okudum .
Yüreğinize sağlık
saygılarımla
Osman karahasanoğlu
leyla hanım bu güzel şiirinde,Allah insanoğlunu dünya âleminde yücelttiğini,verdiği nimetlerle onurlandırdığını fakat,insanların nankörlüğü sebebiyle günah işlememesi gerektiğini dizelerde nasihat olarak dile getirmiş.sevgi dolu yüreği candan kutlarım.
Muhteşem muhteşem gerçekten çok çok güzel ve bir okadarda manidar şiirinizden dolayı sizi ne kadar tebrik etsem azdır layla hanım yazan yüreğin iz var olsun selam ve saygılar
Bu şiir ile ilgili 84 tane yorum bulunmakta