Hakikat Şiiri - Önder Karaçay

Hakikat nedir diye sordu biri;

Kimsenin konuşmaya cesaret edemediğini cesaret ile dile getirenin söyledikleridir hakikat dedim.

Var mı böyle biri dedi?

Var dedim. Karşında duruyor.

Söylediğin hakikatin sana göre tarifiydi dedi.

Söylediklerimi bilmiyorsun ki dedim.

Ne söylüyorsun ki dedi?

Ne söylemiyorum ki!

Nasıl yani dedi?

Bu sefer ben sormaya başladım.

Yaşamında ne olmasını istiyorsun dedim?

Bankalara borcum bitmiyor iflahım kesildi doyuramıyorum artık bu zulmü dedi.

Bunun çaresine baktım dedim.

Onların içine girdim 17 yıla yakın içlerinde kaldım kaleyi içten fethettim Türk ulusunun hakkını çalarken suç üstü yakaladım ifşa ettim beşeri adalet umursamadı yüce adalete gittim ilahi kudret mahşer tufanı ve canlı ölüler ibretini yaşattı itibarları battı hasar çok büyük önünüzde ki kırk yıl bu borcun enkazı kaldırılacak dedim.

Duymadım ne zaman yaşandı dedi.

21 Aralık 2015 tarihinde yaşandı dedim.

Neden duyurmadın diye sordu.

Kitap yazarak duyurdum kitabımın insanlara ulaşmasını engelliyorlar dedim. Sosyal ağlarda satır satır yazarak duyurabilmek istedim yine robot teknolojisi ile engel görüyorum dedim.

Medyaya gitseydin dedi.

Düşmanın kapısına gitmem dedim.

Medya düşman mı diye sordu?

Seni kim uyutuyor? Kim aldatıyor dedim?

Şimdi anladım dedi.

Sonra sık sık görüştük tüm hakikati öğrenmek istedi. Anlattım. Şu anda hakikati benden daha iyi savunuyor.

Kendi kendime seksen beş milyon insanı ikna etmeye ömrüm yeter mi diye söylendim!

Medyası düşman olan bir toplumun başka bir düşmana ihtiyacı yok diyerek son hakikati de dile getirerek ayrıldık.