Zevk alınır, acı çekilir.
Yeni gün yine, yeniden gelir.
Yeni yeni zevkler,
Eski yeni acılar,
Geçmişi geleceğe bağlar.
Kimi sevinir, güler.
Küçücük bir çocuktum, ruhum tertemizdi henüz.
Bilinmeyene yürüdüm, yorgunluğumla alay ettim.
Karanlıklara adım attım, çığlıkları gördüm, acıyı dinledim.
Aşk kuyusuna düştüm, alevlerle yıkandım, buzlarla kurulandım.
Nefret mağarasına girdim, acıktıkça insanlığımı yedim, susadıkça umutlarımı içtim.
Şansıma küfrettim, tüm kinimle haykırdım ıssızlığa.
Selam verir güneşe,
Başlar iken her güne.
Biraz olsun ısıtsın ister,
Hep olumlu şeyler diler.
Kalbindeki büyük boşluğu,
Kendisinden bile gizler.
Çam mısın sen, çınar mı?
Ya da gerçekten bir ağaç mı?
Bulutlara kucak açan bu dallar,
Kolların mı?
Meltemde ahenkle dans eden yapraklar,
Saçların mı?
Deniz ve ben,
Düş ve deniz,
Düşte deniz,
Düşme deniz,
Sıçrama, çarpma yüzüme.
Ahenkli raksınla
Dön be çocuk.
Koş yine,
Ufkun sınırlarına kadar, korkmadan.
Terler miyim, kirlenir miyim diye hiç düşünmeden.
Salt koşmak olsun amacın, özgürce.
Ciğerlerini yakan oksijenin lezzetini hatırla.
Bu ben miyim ya Rabbi?
Galaksinin sonundaki uçurumdan,
Düşer gibi boşlukta?
Ama yumuşacık bulut tarlasına,
Düşecekmiş gibi umursuz?
Düş bahçesinde sonsuz bir gece;
Sarsıcı karanfil kokuları kaplıyor zihnimi.
Uçuşup kaçışan düşünce tomarları gölge yapmasa,
Emecek kalbim gün ışığı tazeliğindeki sevgileri.
...
devamı için lütfen;
Ilıktı rüzgar ilkin, hafif.
Sakindi bir meltem gibi.
Beni gördü, ısındığımı.
Birden kasırga oldu, patladı yüzüme.
Zayıftı ışık ilkin, titrek.
Bir çizgidir hayat,
Hepimiz için.
Mezar taşımızda yer alacak,
İki tarih arasındaki çizgi kadar kısa,
Çoğumuz için.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!