On dördünde bir gül
Tadı buruk.
Dün dinledim hikayesini merhumun.
Tanımam uzaktanda olsa (hayal meyal)
Bilmem saçının örgüsünü.
Sevmelerim oldu
Sonrasına ayrılıklarım.
Sevdiklerim bazen hiç bilmediler bile.
Hep ateşler yaktım içimde,
Kendiliğinden.
Kötü geçen her günümde
Bir gül koparıp koklardım kendimce.
Yine huzursuzluğum var.
Kötüyüm yine.
Ve dışarıda kar yağmakta.
Ay ışığında solar oldu.
O kız benden gider oldu,
Bekler oldu yolu hep gözler,
Tuzlu damlalar düşer oldu.
Uçurumlar akar oldum
gecedir köyümde,
uyumuş yüz kırk yedi hane
yüz kırk yedi ana
yüz kırk dört baba.
Hasan babada uyuyordur, belkide
Bu topraklarda doğdum
Haberim olmadan.
Bu topraklarda tattım sevdalarımı
Geliverdi her sevdadan sonra acılarım
Hüzünlerim.
Bu topraklarda atıldı çocukluğumun, gençliğimin
AYRILDIGIMIZDA İKİMİZ
Mahzun, yarı kırık yüreklerimiz,
Yıllarca uzak kalmak üzere.
O gün, ayrıldığımızda ikimiz
Sessiz ve gözyaşları içinde,
Yeni uyanmış bir ömrün alacasında.
Seni görüyordum.
Ve her sabah uyandığımda seni buluyordun karşımda
Gözlerimdeydin.....
Kovardım tüm uykuları
Uykusuz kalışlarım da bundandı.
Kurumuşmudur.
Karıştırırken sayfalarını bir kitabın.
Yaprakları arasında.
Unutulmuş,
kokusuz bir çiçek Gördüm. Koyu tonlarda.
Kim koparmıştı onu
Bana düşen sadece
Kayıp giden hayatımın, peşinden koşmak kaldı
Ne kadar çok
Çeşitlerde hayatlar yaşandı.
Geçip giden saatlerinde zamanın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!