Bir kutlu evinizin önünden geçti,
Nedendir yine hissetmediniz?
Kalbinden açılan bir pencere geçti,
Nedendir cama lûtfetmediniz?
Her hafta yolcu migros yolunda,
Mesut, murâda erdi, Maksut’un sesinde,
Sesi; kalbinde, nefesi; ince nefesinde,
“Küçük, kuru, kara.” dedi… anlattı,
Dostları “böyle olur.” dedi, ona hatırlattı,
Hatırladı… Giderken bir hayalin peşinde,
Hiçbir çocuk, doğmaz, otuz beşinde,
Tam gün mesaiye başlayamadan,
Yol gözükmüş, Kenya Yolcusu’na,
Gönlünce bizleri taşlayamadan,
Yol gözükmüş, Kenya Yolcusu’na.
Düşünürken iyi olur hem de yakın,
Bugün doğum günündür; Bora Erdem,
Bir aşure gününün hemen ertesinde,
Merhaba demişti sana her dem,
Abdülhamid, Hakk’a yürüdü atının terkisinde.
Takvimde ya 10 şubat vardır ya keder,
En güzel hediyedir; ayna;
Sana verilebilecek,
Zira, sen her baktığında ona,
Eşi olmayan bir güzelliği,
Armağan etmiş olurum sana.
Çile ve yalnızlık nasıl yaşanır? İçindeyken onca insan yüzlerinin,
Ben her an yaşıyorum, hayaline dalıp giderek siyah gözlerinin,
Olmadı, sandığım gibi, bir gün olur, haykırırım, bütün kalbimle,
Saçların kadar uzun zaman, geçip gitmiş, kalakaldım elemimle.
Kazmayı dağa, bu kez, yaman vurdu; Ferhat,
Gölün kıyısında, gönüllerimizin ortasında, açıldı; Serhat.
Kardeşleri gibi … Aynen… Doğuşu, bin bir cefa ile,
Sonra doğrulup yürüdü, Hakk’ın inayeti ve ilklerdeki vefa ile.
Merkezde hep sen ol,
ve her şey senle dönsün,
Arza direk mi oldun?
Herkes seni görsün.
Hayatının gayesi;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!