güz: çocukların kül rengi duaları kirpiklerine çöküyor
ansızın ve haince
ıslık gibi çıkardığı bir seste
bir nefes daha göğe değiyor
.
güz: gökten nasip ettiğini vurup yollarıma
Gök izinsiz el süremeden ellerine
Kokun sunuldu ilkin düşlerime
..
Divansız bin yıl çıkrık sesinde yalnızlığımın
Söz bir endazede infaza uzandı
Cilvesiz ve hünersiz
bir murad vardı balıkçı
yazılmamış bir mecnun
bir yiğit
bir deliyağız
...
leylasına yandı
kanatıp kalbimi
seni çizdim gölgeme
...
kokusu gül idi,kanımın
kokusu kevser
...
kulağıma bin yıllık bir masalın
gölgesi düşüyor bu sefer
kılı kırk yaran
ve divansız söz söylemeyen ben;
lal kesilip seni dinliyorum
...
bir eylül kasabasında
bir ince ıslık
bir boran
nefes biter
...
bir çağlayan kenarında
aşk /
ansızın çıkagelse kapıma
titresem
ölüp ölüp dirilsem
o anda sırra ersem
...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!