Doğdu, acı çekiyor ve ölecek. Onun hakkında rivayet edilecek bir konu bile olmayacak.
I.
Gafil avlandıkları nadir zamanlardandı
Pan başta idi bütün Tanrılar oradaydı
Oradaydı kutsal göz
Kutsal el
Kutsal sakal
Doğru bildiğimizi yaptık!
Herkes doğru bildiğini yapar.
Tanrı şeytanı yaratır
Bir kadın, adamı cennetten kovdurur.
Bir kral, bir krala savaş açar
Savaş, galibin doğru bildiğidir.
Gidip durduğumuz yerlere bakın
Gidip kaldığımız,
Hangi kadınının koynudur,
Bizi bağrında sukuta erdirecek?
Hangi kadının koynudur,
Bizi, annemizden başka himaye edecek?
Bu bir sınır ihlalidir, bu esaret
Bu sevgi değil, düpedüz delilik
Anasonu, arpayı, üzümü
İşle baba, yansın dünyalar
Bir sabah uyandığımda çalmışlardı çocukluğumu benden
Haberim yoktu, olsa da direnemezdim zaten
Her gün, her saat azar azar aşırmışlar ömrümden
Biriktirmişler bakiyesini, ta ki bir sabah gözümü açtığımda
Bir sabah gözümü açtığımda çalmışlardı çocukluğumu benden
Gel gidelim
Geceler bizim olsun
Denizler, kırlar, bahçeler
Gün ışığına hasret kalalım bir süre
Kalk gidelim
Aklıma düşüyor yüzün
Karanlıklar içindeyim
Sesi soluğu kesildi dünyanın
Ben buzdan bir kafesteyim
Yer yarıldı önce
Git kadın, benden uzaklara
İnan iyi gelmiyorsun bana
Sesin zehir
Kanun bu ya
Kulaklarım arsız, dinler
On altı milyon yıllık yüreğimdeki yalnızlığı paylaşmak istediğim deccal
Artık farkıma var. Umman’da çöl, başkaca yerde buz dağları
On altı milyon yıllık nefret, soğuruyor yüreğimi
Yüreğim, bin seneden evvel senin avuçlarında atıyor
Soğruluyor ve durmak üzere
Senin kaderinin ilk günü bana yazıldı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!