Neredesin çocukluğumun bakkalı.
Şemsiye çikolatalar arap sakızı.
Giymelisin önlüğünü havalı havalı.
Bekletme bizi içimizde sızı.
Neredesin bakkal amca gel.
Hayalleri gözümün önünde.
Yaşadığım İzmir gönlümde.
Şarkıların silinmez belleklerde.
Mutluyum ben bir İzmir liyim.
Kemeraltı çarşısını gezdiğimde.
1968 kışında, Almanya da iki çocuk.
Vatan dışında, gurbette biten yolculuk.
İnan yürekleri hicran, yüzleri soluk.
Almanya dedikleri yer bu muydu.
O gün akşam hava çok soğuk.
Ah Rahmi gel gör halimi.
Bir dinle bitmez derdimi.
Dinmez tasam daimi.
Karınca ekmek gidiyor.
Vah Rahmi durum vahimi.
Ah nerdesin Lale.
Sevgim bir şelale.
Düştüm ne hale.
Gel ben gitmeden.
Vah yoksun Lale.
Allahın yemini üzerine incir.
Yeyince aldık şifalı iksir.
Yemeyen hastalığa esir.
Yedik sevdik attık zehir.
Allahın sözü üzerine incir.
Hep gelecek için sabahladık.
Yorgun gözlerimizde umut.
Hep daha iyi için çalıştık.
Gelecek san ki elde bir somut.
Hep kazanmak için uğraştık.
Seni sevmek kaderim inan.
Sen bana bu aşkı yaşatan.
Sonra uçup giden bir an.
Hayatımı kuşatıp esir ettin.
Senin yaşattığın hüsran.
Biraz alkol biraz nikotin.
İşte ailemizi ayıran giyotin.
Biraz nankör biraz hain.
Yaşamı bize yaptı çirkin.
Biraz günah biraz ah.
Uzattın barış dalını zeytin.
Yağını içince yaşanan keyfin.
Renginin güzelliğini farkedin.
Olmazsa olmaz bilin.
Altı gümüş yapraklı zeytin.
Kabiliyet arzeden özelliğimin denemelerini şiirlerimle ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Eğitimim sırasında edebiyat hocalarım bu konuda sadece yazdıklarıma not vermemekle yetindiler Benim bunları yazamayacağımı belirttiler Hatta bir yarışmada birinci olduktan sonra bu yaşta bu çocuk bunu yazamaz diye İ ...