Bir kulübede zincire bağlı köpek
Ve yanlarında kınalı güvercinler
Ardından köpek havlıyordu
Sanki birisi yaralamış gibi
Özgürce uçan kuşları görünce
Sonra kuşlar uçup gittiler
Eskiden Aysel'lere,Leyla'lara şiir yazardık
Şimdi Sudenur'lar,Beyza'lar çıktı
Ne duygusuz değil mi bu isimler
Ne dağı delen mecnun kaldı
Ne de bizim bakkal Ahmet abi
En kötü olan durumda
Sırf farklı olabilmek adına
Serseri gibi davrananlardı
Daha da kötü olanda
Ölünce herkesin mezarı eşit olacaktı
Benimse yandığım tek nokta
Hayat kurayla çekilen bir kader
Ver birine yaşasın,görsün
Milyonların içinde bir centilmen
Kazandığına bin pişman
Biraz uzaklaşınca kendinden
O yağmurun çok yağdığı gün
Aldı gariban teyzenin çocuğunu
Aşk,yağmurda çok güzeldir derler
Kimse acıklı tarafını yazmadı
Yağmurun derdi başka ona eyvallah
İntihar ettikleri gördükçe dünyada
Sevişerek yaşamalı hayatı
Çok düşünmekte bir yere kadar
Sevişerek mutlu olmalı
Açmalı dünyamızı kendimize doğru
Biliyorum seni sevmek sözlere dökülmez
Biliyorum sana bir fiske bile vurulmaz
Çünkü yine biliyorum ki
Sözüm de olsa can acıtır
Duygusuz yağan yağmur gibi olmak istemem
Bakıyorum şöyle bir gecenin karanlığına
Veriyorum kulağımı sessizlerin çığlığına
Yanan ateş etrafında oynayanlar
Ve karnı bu soğukta guruldayanlar
Sabah açıyorum gözlerimi güneşli güne
Çay,o gerçeği görse utanır
Yerinden çıkmaz toprakta kalır
Hele buğday bu kadar aç varken
Çıkarır mı sanıyorsunuz tanelerini
Ya çocuklar doğar mıydılar hayata
Dünya bu kadar kötüyken...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!