Diz çöküp önüne Seni Seviyorum diye haykırsam,
Yüzüme bir kere tebessümle bakar mısın?
Aşkından Kerem gibi yanıp kavrulsam,
Aslı olup küllerimi toplar mısın?
Veyahut Sen diye diye ölüp gitsem,
Mezarımın başına bir gül koyar mısın?
Bir rüzgar esiyor istanbul yönünden
Dolaşıp duruyor arkam ve önümden
Hızlı hızlı birşeyler fısıldıyor gönlüme...
Ve inceden bir yağmur yağıyor üstüme
İçinde sevdiğimin kokusu,o tatlı gülüşü var
Beni benden alıp götüren bakışı var
29 Kasım,
Aşk acısı neymiş bildiğim,
İlk kez sırtımdan vurulduğum,
Ölüp ölüp dirildiğim gün.
29 Kasım,
Sizi elele görüp te donakaldığım,
Artık biliyorum hayatımda iki dönem varmış
Sen'i tanımazken kalbim nasıl da kararmış.
Sen'den önce ne kadar da fuzuliymiş zaman
On yedi yıl hep çirkinmiş hep yalan...
Acaba işlediğim cürümlerin telafisi nasıl olur,
Bunca yıl yaptıklarımın elbette izi kalır
Sevdam dillere destan olsa ne önemi var,
İn cin ne varsa sevdamı bilse ne ömemi var,
Sen Sevmeyince
Seni her andığımda oynasa dağlar, taşlar
Yine de yüzüm gülmez Ey Yar!
Sen Sevmeyince
Gül olmasa bülbül ağlar mıydı?
Sular deli divane çağlar mıydı?
Ve eğer sen, sen olmasaydın,
Benim gönlüm böyle yanar mıydı?
Bir kalbim varmış taştan
O kalpti seni seven ta baştan
Araya uzun mesafeler girdiyse de
Duygular karışıp,fikirler değiştiyse de
O kalpti sadakatla bağlanan
O kalpti yalnız seninle çarpan...
Her gece seni düşünerek,
Hep o günün hayalini kurarak;
Fakat sadece yırtık resmine
Ve gecemi aydınlatan hayaline
Haykırdığım o iki kelimeyi
İki Eylül sen giymeden kefeni
Keşke seni farklı bir zamanda,
Bambaşka bir ortamda
Tanısaydım ve sevseydim yine delice,
Bu sefer çıkıp ta karşına sadece
Seni sevdiğimi bilmeni istemezdim
Vefasızlığına böyle sükut etmezdim.
Sen,gönlümün bahçesinde vakitsiz açansın.
Okulda,evde,vapurda,otobüste
Hayali gönlümün tepelerinde uçansın
Sevmemeye yemin edip te,
Kalbimi sözünden döndüren
Ve bir senedir gönlüme dur diyen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!