Sonsuz bir mekân olsun
İçinde yüzüp kaybolayım
Derin duygular içinde gömülüp gideyim
Sonsuzluğa
Susamış gönlümün suyunu bulup kana kana içeyim
Boğulayım Ferhat gibi sularda
Dinle bak ne diyor şarkılar
Sensizliğin şarkısını söylüyor
Anlamıyor kimse
Bilmiyor, duymuyor bu çığlığı
Yalnız olanlar duyuyor ancak
Terk edilenler dinliyor bu şarkıyı
Gönlüm artık itminan bulamaz oldu.
Kırık bir NEY misali kırıklarla! doldu.
Hayatın üflemesiyle bütün vücudum soldu.
Garip ney edasıyla Hû diyemez oldum.
Bir gün daha sona erdi işte
Artık kapıma ne sabah rüzgârı uğruyor
Ne de yağmurlar seni bana getiriyor
Çayla simidin bile tadı yok artık…
Kara bir bulut kaplıyor bazen yüreğimi
Atamıyorum içimden bu derin sessizliği
Bozmak için uğraşıyorum bazen
İsyan olur diye korkuyorum
Çekiniyorum haykırmaktan
Ne kadar yüreğim sızlasa da
Bahis değil bu yaşananlar
Kumar değil bu oynanan oyun
Sayılmaz, para değil bu onur
Kaybedilmez…
Vakıf değil bu yürek
Her geçene sunulan…
Yaşamak güzel...
Gülmek güzel...
Kimi zaman da ağlamak;
Ama sevinçten
Yaşamak güzel…
Fütursuzca, biraz bohemce
Uzat bana boynunu sevgili
Aydınlat dünyamı
Karanlıklar içindeyim
Sun kokunu bana
Ak gerdanından bir buse
Sıcak nefesinden bir tutam
Kupkuru gözlerdir seni anlamayan
Seni duymayan, bilmeyen kaskatı bir yürek...
İdrak edemez seni boş bir kafa.
Anamaz seni bilmeyen dudaklar.
Seni anlayan gözler öyle midir ya?
Kupkuru gözlerdir seni anlamayan
Seni duymayan bilmeyen kaskatı bir yürek…
İdrak edemez seni boş bir kafa
Anamaz seni bilmeyen dudaklar…
Seni anlayan gözler öyle midir ya?
Pınar olup coşar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!