bazen düşünüyorum da,
var mıydın sahiden,
yoksa bir şarkının anısı mı uydurdu seni.......?
vazgeçtim
günaha şirk koştuğum gözlerinden
ve gökkuşağını beslediğim ellerinden
düşünürken
bütün ıslak titreşen hazların baş kaldıran ceylanlarını
züleyhaya hayır diyen peygamber olmaktan vazgeçtim...
Solgun denizler çarpar yalnızlığımın sahiline.
Avazım çıktığı kadar susuyorum
Bulutlar ağlar Kocaman harflerle suskunluğuma,
Ömrümüz yarım kalan bulutlar kadar.
Anılar gibi sürüklenir Belkide ömrümüz.
Şimdi cellat olmuş diri bir yağmur misali
yalnızlığın öyle ağır geldi ki
yalnızlığı çileden çıkaracak kadar yalnız....
bu ufukta bitiyor yüzün
ve başka bir gökyüzü başlıyor
komşu ellerle sarmalanıyorsun,yanıyorsun
ne kadarı bilsen az
avazım çıktığı kadar susuyorum
ismindeki sesli harfleri.
gidiyorsun ya
her harfine ülkeler beğendiğim yüzünü gözlerimden sökerken,
diğer bütün suretleri lanetleyerek git.......
bizim sevmeye engel,etnik acılarımız vardı.
çünkü ben,
alevi olamayacak kadar,sünni
türk olamayacak kadar,kürttüm
düşerken gözlerinin uçurumundan bir sevgilinin....
İçimde bir yağmur
Sonbahardan çalınmış.
Birkaç Eylül birde sen
Senelerin ardından.
İzmir’de bir şarkı
Nihavende gömülmüş.
Sana geldim.
Ayaklarına kapanmaya geldim.
Af dilemeye geldim.
Affa layık olmasam da.
Sevgili.
En sevgili.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!