HÂK YOLUNDA ÖLENLER HİÇ ÜŞÜRLER Mİ?
Senin içinde çoşku vardı, bizim içimizde bir korku! ..
O gün kıpır kıpır oynar olmuştu yüreğin.
Bugün bizim yüreğimiz de anlatılmaz bir sıkıntı...
Senin gözlerin parke taş duvarlarda gezinirken;
Bizim gözlerimiz Göksun’un dumanlı dağlarında...
Hayal pencerelerin aralanırken, biz eşlik edemedik sana.
Hafif bir rüzgârla kekik kokulu koyaklarda gezerken;
Bizler kar, tipi, boranlı yüce dağlarda aradık seni.
Bilirim dağlar duman, dağlar soğuk, dağlar yaman,
Yüce dağlar yollar bağlamış vermiyor aman.
Güvercinlerin su içtiği çeşmelerin nerede şimdi? ..
Biz kurtların, aslanların su içtiği yalaklarda aradık seni.
Yarpuzlar arasında, mis gibi nane kokularında...
Bilirim zikre dalmışsınız, ruhunuzu dinlendirmek adına;
Papatyalar misali dudaklarımız gülümserken,
Yüreğimiz yaslı, dualar ederiz, ümitlerin yeşermesi adına.
Dostlarınla kol kola gezerken huzur içinde;
Biz sizleri düşünüyorduk orada üşüyorlar mı diye..
Sonsuzluğu düşlerken, vuslata ermekti amacınız.
Bilirim...
Nihaî menzile yol aldınız ulaşmak adına...
Orada pencereler kapanmaz...
Orada güneş engellenemez...
Belki beton, yer ve duvarlar soğuktur...
Belki dağlar, taşlar, karlar, belki havalar soğuktur...
Orada sonsuzluğu düşleyenler üşümez.
Dua alanlar, dua verenler, Cennet-i alayı bilenler...
Hâk yolda, hâk uğrunda, hâk yolunda...
Ölenler hiç üşürler mi? ...
28- Mart-2009-Adıyaman-Kerim BAYDAK
Kerim BaydakKayıt Tarihi : 28.3.2009 10:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun 'üşüyorum' şiirine nazire ve ithaftır

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!