Hak nuru Silsile-i Saadat'tan bize ulaşır

Hakkın nuru önce Peygamberimize geçer,
Ondan Ebu Bekir Efendimize ulaşır.
Selman-ı Farisi Hak nuruna gönül açar,
Ondan gelen nur,Kasım Muhammed'e ulaşır.

Kasım Bin Muhammd'den Cafer-i Sadık alır,
Beyazid-i Bestami ile hakikat bulur.
Ebu'l Hasan Harakani ışık olur,
Bu ışık Ebu Ali Farmedi'ye ulaşır.

Yusuf Hemedani'yle Hak nuru öze girer,
Ebul Halık Gücduvani'yle kemale erer.
Hace Arif Rivgeri'den geçip birer birer,
Oradan Mahmud İncir Fagnevi'ye ulaşır.

Hace Ali Ramitini ile cana geçer,
Muhammed Baba Semmasi ile çiçek açar.
Seyit Emir Külal ile gök yüzüne uçar,
Muhammed Bahaüddin Nakşibend'e ulaşır.

Hace Alauddin Attar ile şekil alır,
Yakub Çarhi ile gönülde bir feyiz olur.
Hâce Ubeydullah Ahrâr ile kalbe gelir,
Ondan daHâce Muhammed Zâhid'e ulaşır.

Derviş Muhammed ile gönül içine yürür,
Muhammed Hâcegî Emkengî ile can verir.
Hâce Muhammed Bâkîbillâh'la öze varır,
Ahmed-i Fârûkî es-Serhendî'ye ulaşır.

Hâce Muhammed Mâsum ile gönüle iner,
Şeyh Seyfüddin Ârif ile can içinde döner.
Muhammed Nûrü’l-Bedvânî ile özde yanar,
Şemsüddin Habibullah Mirzâ Can'a ulaşır.

Abdullâh Dehlevî ile can özüne girer,
Hâfız Ebû Saîd Sâhib ile sırra erer.
Habîbullah Cân-ı Cânan ile kalbi sarar,
Ondan Mazhar Îşân Cân-ı Cânan'a ulaşır.

İbn-i Mevlânâ Sirâcüddin'le sona gelir,
Süleyman Hilmi Tunahan ile şekil alır.
Rabıta ile gönülden gönüle yol bulur,
Süleyman Hilmi Tunahan'dan bize ulaşır.