Bulutlar kararmışsa ufuklar güne hasret
Hayat akan bir seldir, yarınlar düne hasret
Seni heder eden ne? Nedendir bu atâlet?
Mefkûre-i Rahmân nerede?
Ne bu mihnet, bu meşakkat?
Yükselmek istiyorsan âlî ufuklara bak
Neme lâzımcılığı, tembelliği, bu menfûr gafleti bırak
Gönüller arayış içinde, ihtiyaçları ihtiraslar kovalamakta
Gözler muhît bir iklim aramakta
Bir hengâmedir gider...
Yetmiş yıllık uykudan sonra; çün sath-ı mâilî vatan
Yaban rüzgârlarıyla bir yelpaze gibi sallanmakta, sallanmakta...
Herkes mâzîdeki o lâtif iklime hasret
Şuurlar mest, gönüller şikest...
Medeniyet, maskeli maymunların kursağındaki heves
Üzülme, yakındır, söndürülecek
Zalim, pusuda bir gafil hımar arar sömürecek
Bilmez ki burnu bulandırdığı sudaki kayalara sürtülecek
Necip milletin ruhu, o hoş mevsime âşina
Mâzîden taşıdığı kutsî hatıralarla
Kanayan kalbinin rikkâtini dinler
Yanar dağlar gibi çağlayanlarda
Arar o iklimin hoş namelerini
Hikmet dolu âsumânda
Bir nur, bir şûle-i envâr
Yanan eski mısralarında
Pelte olmuş dimağlarda
Neden sonra,
Yaban rüzgârların bu iklime ters estiğini anlamaya başladı
Hissedince balyozu şakaklarında
Ütopyadan kurtul...
Artık göm tabuları kendi mezarlarına
Sen varsın, mesuliyetin var ecdât otağlarında
İrkil, kendine gel!
Hakkın meşalesi sönmesin
Mefkûre-i Rahmân yükselsin mücahit yuvalarında
Şeytandan kaçar gibi, tefrikadan kaç
Budur kurtuluş yolu, vatan tevhîde muhtaç
Kenz-i yezdânı ara, gönüller evtâda muhtaç
İlim, irfân ve kemâli, eyle dâim başına taç
Teşhiste isabet, kararda sebât
Bu mevsimde olmak gerek âl-i himmet
Hoşgörü, tevazu, küçüğe şefkât ve merhamet, büyüğe hürmet
Şimdi azlar, özler lâzım
Çoklukta her zaman yoktur keramet
Gönüllerde muhabbet, fikirlerde selâbet
Bâr-i Teâlâ lütfeylesin
Vatana râh-ı refah ve selâmet
Sönmeyen şafaklarda sabır ve metânet
Haydi ha gayret!
Ha gayret!
Kayıt Tarihi : 8.12.2006 22:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!