Hırsız girse evimize
Kanun diyor ki; geldi mi yatak odanıza
Höst kışt demeyecek miyiz baba
Bir elimde olsa sopa,bir elimde yaba
Kafasına vurmayacak mıyız baba
Maganda sıkarken kursunu pervasız
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
MEHMET AKİF ADINI ŞAİR OL DİYE BÖYLE KOYMUŞLAR MUHTEREM ANNE VE BABANIZ HERHALDE ELİNİZDEN ÖPERİM HOCAM MESAJ GÖNDEREN BİR ÜSTDADI SAYFASINA BAKTIM İLK ÖNCE ORADA SİZİN ŞİİRLERİNİZE YAPILAN YORUMU GÖRDÜM HER ÜYEYE CEVAP VERMİYORUM ÇİRKİN LAFLAR EDİYORLAR O YÜZDEN YORUM SAYFASINDA SİZİ GÖRDÜM EFENDİM MASAJ VEREN ANLAMLI ŞİİRİNİZİ KUTLUYORUM YÜREĞİN VAR OLSUN
eyvallah..
derin bir yara bu..
terazide mütekabiliyet yok..ibre hırsızdan yana maalesef üstad..
maalesef..
BIZIM SINIRSISTEMLERIMIZI BILE ETKILEDI BU SIIR,YORUM BILE YAZMAYA MECALIMIZ KALMADI USTA:-))
Yüce Millet aşkı yerini devretmiyor, uygarlık ölmez, uygarlık toprağın çok şükür... oğul soruyor oldukça düşünecek...
yaşam hakkı şirketlerde pazar ürünü... bir çuval kömür gözümüze sokacağız Türkiye Cumhuriyeti AKPAK şirketiyle pazarlık ederek, millet şirketi berbatlıkların asırlarca zulmünü: bas parayı oynar ayağının parmak ucunda, sen devam etmeye yer seçersin rahatlıkla... ama çabuk becermeli, yoksa uyanır kerizler, uyanmadan hemen biraz pohpohla, sakın kendine gelecek kadar zaman tanıma...
Akıllılar işte... Hani şu vatikan üstadlığı... çan çalar disiplinli, aralıksız, görkemli vahşeti, savaşı kutsar felek dönmelik sanatı... öğrenmeli, ne fayda...
yüreğinize sağlık, kaleminizin rengi solmasın hiç... sevgim, saygımla
Neyse Bu Şiir Bana Haluğu Hatırlattı
Yinede Sen Ondan Çok Farklı Ve
Daha Harika Ve Şiirde Tarzının
Harikalığını Kanıtlıyanlardansın
Saygılar Sevgiler
HAFTANIN ŞİİRİ Grubumuz olan ‘Şairce Şiirler’de sevgili Mehmet Akif Gülhan’ın şiiridir Kendisini bu anlamlı ve mesaj dolu olan şiiri nedeniyle yürekten kutluyorum
Hak Hukuk/Oğul Soruyor
Hırsız girse evimize
Kanun diyor ki; geldi mi yatak odanıza
Höst kışt demeyecek miyiz baba
Bir elimde olsa sopa,bir elimde yaba
Kafasına vurmayacak mıyız baba
Maganda sıkarken kursunu pervasız
Gitti gül gibi fidanlar apansız
Analar babalar sussun mu feryatsız
Üç ayda saldılar deyyusu
Hesap sormayacak mıyız baba
Hapçısı tinercisi kol gezer
Yakaladı mı, ya soyar ya dü—r
Anlamadım valla bu kanunu kim yazar
Bir de fırça çekerlermiş polisime
Edepsizin karşısına durmayacak mıyız baba
İstemem ben geç gelen adaletin lütfunu
Kim öder geride kalanların hakkını
Öpeyim ben bunu yazanların aklını
Bacak kadar çocuk, sorgu sual eder
Yazıklar olsun,cevap veremeyecek miyiz baba
16 04 2007 Saat 16:46
Mehmet Akif Gülhan
‘’Hırsız girse evimize
Kanun diyor ki; geldi mi yatak odanıza
Höst kışt demeyecek miyiz baba
Bir elimde olsa sopa,bir elimde yaba
Kafasına vurmayacak mıyız baba’’
Evet maalesef hırsızda olsa harami de olsa bir şey yapamazsın sadece yatak odanda elinde silah vb şeyler varsa kendini koruma amaçlı etkisiz hale getirmek açısından Höösst diyebilirsin kanunlar böyle baba ))
‘’ Maganda sıkarken kursunu pervasız
Gitti gül gibi fidanlar apansız
Analar babalar sussun mu feryatsız
Üç ayda saldılar deyyusu
Hesap sormayacak mıyız baba’’
Hesap sormayacaksın sevgili Mehmet soramayacaksın Çünkü onların dokunulmazlıkları var her türlü pisliği yaparlar birkaç ayla da kurtulurlar örneklerini çok gördük Anaların bacıların feryatlarını duyan kim ki?
‘’ Hapçısı tinercisi kol gezer
Yakaladı mı, ya soyar ya dü—r
Anlamadım valla bu kanunu kim yazar
Bir de fırça çekerlermiş polisime
Edepsizin karşısına durmayacak mıyız baba’’
Tespit güzel mesaj güzel ve yürek güzel ve de duyarlı Bu kanun bu düzen düzer cilerin yanında maalesef sevgili dost bir şey yapamazsın baba ))
‘’ İstemem ben geç gelen adaletin lütfunu
Kim öder geride kalanların hakkını
Öpeyim ben bunu yazanların aklını
Bacak kadar çocuk, sorgu sual eder
Yazıklar olsun,cevap veremeyecek miyiz baba’’
Hırsızlık, Hortum, Kapkaç, Namussuzluk, Düzenbazlık, Ana’na laf söyleyeni, Şehitlerine ‘Kelle’ diyene, sesini çıkarmayacaksın sevgili dost Duymayacaksın, Görmeyeceksin Seni, Yüreğini, Duyarlılığını yürekten kutluyorum
İnsana zarar vermek amaçlı her türlü suça hayır ! Herşey insan içinse, ona zarar vermek isteyenlere de kesinlikle tavi z olmamalı. Kıssasa kısas genel de, kişiye yaptığının bedelini ödemede bire birdir.
Toplumu düşünen yüreğinize saygılarımla...
İstemem ben geç gelen adaletin lütfunu
Kim öder geride kalanların hakkını
Öpeyim ben bunu yazanların aklını
Bacak kadar çocuk, sorgu sual eder
Yazıklar olsun,cevap veremeyecek miyiz baba
TEBRİKLER
evet babadan oğula sorular babanın yürek ezik sitem dolu satırlar dışında elden bir şey gelmez ama umarım bu duyarlı şiiri yetkililer okur tebrik
not.. kota nedeniyle ekleme yapamıyorum yorumla desteğe devam dost
ne kadar doğru yazdıklarınız...
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta