“Hak etmiyorsun!”
Hatırlar mısın bilmem sana bir video izletmiştim; acı çektiği her halinden belli olan bir çöpçü ‘kimse sevdiğine kavuşmasın, herkes hak ettikleriyle yansın’ demişti de öfff çekip gözlerin dolmuştu. Haklısın, haklı olmak peşinde olmasan da haklısın. Hak etmiyorum, ‘bari’ yüzünü göreyim dediğimi bile duymayacak, dinlemeyecek kadar gaddar; ‘o zaman ben de seni görmüş olurum’ diyecek kadar yabancısın. Haklı olmak uğraşında değilken bile o kadar haklısın ki…
Umarım hayatında kimseyi ‘hak etmiyorsun’ denecek kadar çok sevmezsin. Bitti zeynep. Bitti diyince bitiyormuş, cevapsız soru değilmiş… Apaçık bir cevaptı söylediğin her şey de ben anlamadım, kusuruma bakma, mallığıma ver. Özür dilerim. Senden değil kendimden! Sana seni bari yüzünü görmeyi bile hak etmeyecek kadar kıymet verdiğim için senden değil kendimden özür diliyorum. Herkes hak ettikleriyle yansın… Evet, gerçekten herkes kendi acısıyla yansın artık.
“Ne istiyorsun benden?”
İstiyorum evet. Aramızda var olduğunu SANDIĞIM aşkın, sevdaanın ve bunca zamanın hatrına senden bir isteğim var. Olmaz ya gün olur pişman olursun, olma! Masana diktim mezar taşımı, tarihini kendi ellerimle yazdım kendi ölümümün… Ne 4 Temmuz, ne sana mail atmak zorunda kaldığım lanet bir 21 Mayıs ne de başka bir tarih. Düpedüz dokuzu Mayıs’ın. Başın sağ olsun zeynep, hak etmediğin bir sevdaayı ayaklarının önüne gururum onurum haysiyetim ve de şerefimle beraber paspas ettim ve öldüm. Başın sağolsun.
Wp’na girmedim, Samet’in hesabına girmedim ve seni sevmekten sana aşık olmaktan başka hiçbir şey yapmadım! Başın sağ olsun zeynep, Samet ve Doğa ile birlikte, hak ettiklerinle beraber sana hak ettiğin bir hayat diliyorum.
Şimdi… Yine spam olarak işaretle mailimi ve sil at gitsin! Sil şu mesajları zeynep, hükmü kalmadı hiçbir şeyin. Artık aynalara baksan da bir bakmasan da; artık ağlayıp göz yaşı döksen de bir şen kahkahalar atıp ardımdan yas tutsan da. Soğutma lahmacunları, ve kendine iyi bak.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman