Düşlediğin kadar uzaksın gerçeğe.
Katılığında erir, bir sis gibi her şey.
Yok oluşunda ve var oluşunda sığlık,
Yollarda sağnak sağnak eser yalnızlık.
Bıraktım hesap yapmayı, tutmuyor risalesi.
Pusulası devrik zamanın ve yelkenleri delik.
Zincir boşalmış, zemberek yalpalıyor, tıktaksız,
Gökyüzü boşalır,yeryüzü bitkin, yağmura hasret.
Yağıyor gökten, uygarlık denen kan fişekleri,
Kusuyor kinini, yeni yetme bir bebek bedenine.
Kim bilir? Kimin hesabı sorulacak? Doğmamış düşlere
Kaç yürek sönecek,kan deryasında hesapsız...
Işıldar gökler, şarapnel yağar kuytularda saklanırken umut.
Bir bedene bin ateş,yağar yetmedi çanakkale,dumlupınar,yemen.
Dün deden vardı, bugün sen, kusarken kandolu gözlerden kinin,
Bitmedi, tükenmedi, umudun dizlerine çökerken zillet...
İnsanlık ateşe teslim, sevgi büyütür kır çiçekleri, kanla sulanır düşler.
Çelik ağızlı namlular hak edilmemiş düşler kurgular tarih bitti bitecek...
Kayıt Tarihi : 12.1.2009 23:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!