_ saat daha dört otuz
gölgeler oynuyor karanlıklarda
göveren toprak ve kızaran ufuklar
ah nerede nenemin sahurlukları
tütüne gidenlerin küfe sesleri
terekte titreyen yağ lambası
sabahların isli çayı
yastık altındaki bayramlıklarım
_ nihayet gün doğuyor
yılmadım
bekledim ve bekleyeceğim
kimler göz dikmedi ki bu topraklara
al işte yine o hain patlama
hey hemşerim nasıl ora
hele bir ses ver bana
söyle memleket nere
_ dik ve onurlu
köşeye sakince çökmüş yaslı bir adam
elleri nasır
gözlerinde kan
hemen sağ kenarından ıslak ıslak bakan
höllüklerle bebek bellemiş
delik delik avuçları kurşun dökmekten
ninnilerde ağıt yakan
orta yaşta ağaran anam
_ memedim
neden bayraklı pencerelerim bomboş
şimdi nerelerdesin
hâlâ ıssız dağların keskin sabah rüzgarları altında mısın
yoksa meşe ateşinde kaynayan kurtlu sularda mı kaldın
ey sarp yamaçlar neden beni de almadın
_ hain ve korkak pusu
tasmanı tutanla gel
senin gücün ancak bu masumlara yeter
elbet uyanacak o masanın başını tutan
bu sabah şimdilik göklerdeyim
geçmişini unutan
ayağına sıkan
_ bekle bu gece
iyi bak kayalardaki o titrek gölgene
belki de torosların ardında sakince bekleyen takipte
...
Kayıt Tarihi : 7.7.2017 13:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!