Adana'nın en sıcak gününde sırtımda montum ve başımda beremle yürümek istiyorum.Delilik değil bu elbette.Ben geçmişimi bir çırpıda geri getirmek istiyorum.Kaç yıl kaldıysam,nerelere gittiysem,kimleri sevdiysem hepsini teker teker tekrar yaşamak istiyorum.Bu bir çeşit özlem değil elbette.Ben geçmişe dair birşey hatırlamıyorum.
Adana'nın en soğuk gününde kısa şortum ve gözlüklerimle dolaşmak istiyorum.Delilik değil bu elbette.Ben çocukluğumu,dizimi ilk yaraladığım yeri,ilkokula,ortaokula,liseye başladığım günleri bir film gibi izlemek istiyorum.Kimlerle oturup kalktığımı,kimlerin gözlerine bakıp hayallere daldığımı hatırlamak istiyorum.Hasret değil bu elbette.Ben tüm yaşadıklarımdan ders çıkarmak istiyorum...
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta