Hafız Hızır Hafız
Kendi iç ışıklarıyla uyandı.Gözlerinin görmemesi uykuya engel değildi.Dün geceden kalma bir yorgunluk vardı üzerinde.Ramazan ayı rehaveti.Aslında rehavet denilmemeli. Onun inanışına göre ramazan ayı Allah tarafından bahşedilen bir ödüldü.Çünkü o aydınlığı görmediği karanlıklar içinden aylarca ramazan ayının gelmesini beklerdi...
Hafız,KURANI KERİMİN tüm harflerini, harf dizilişini mahreçler dahil beynine nakşetmiş ve hafızasındaki bu en kıymetli ilmin zarar görmemesi hayatının ve varoluşunun tek gayesiydi. Bu gaye için yaşamakta ve o muazzam ağacın bir fidesinin beyninde yaşamasından mutluluk duymaktaydı.Bu fidenin ilelebet yaşaması için bir mücadeleden ibaretti onun için yaşamak.
Yataktan hafif sendeleyerek kalktı..Lavaboya yönelip abdestini aldı.Tebarek –sünnet olarak sadece bir iki yudum su içti. Bugün bayramdı ve oruç ayı veda etmişti.Bir taraftan üzgün bir taraftan da sevinçliydi..Sevinçle hüznü bir arada yaşıyordu.Tıpkı görüp,görmeme olayındaki gibi.Gözleri görmüyor,lakin kendi her şeyi diğer insanlardan fazlasıyla görüyordu.Bu da Allah tarafından ayrıca kendisine verilen lâtif bir özellikti –vasıftı-.
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
minör edebiyatın gerçek örneği..alışılmış anlatım tarzlarını kıran bir üslup
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta