İnsanı tartmaya kalkan efendi,
Kefeye koyarken ne idi ölçün?
İnsan mı kalmadı, dost mu tükendi?
Kantara vururken ne idi ölçün?
Neden gerek duymuş, nedir bu işler?
Teraziye koyup karar vermişler…
Kimi ağır, “kimi hafif gelmişler,”
Tartıya çekerken ne idi ölçün?
Dostluk nedir sence? Nedir ölçüsü?
Sevgi değil midir kalbin alçısı?
Gönüller boş ise başlar sancısı,
Karara varırken ne idi ölçün?
Niceleri var ki köyden, şehirden;
Kimi çaydan geçmez, kimi nehirden.
Nasıl haber aldın, bilmem ahirden?
Yorumu yaparken ne idi ölçün?
Düşmanlık mı yazdı kilogramda?
Kaçı helaldeydi, kaçı haramda?
Kimseyle husumet var mı aramda?
Hükmünü verirken ne idi ölçün?
Beyinler içinde gözcün mü vardı?
Kalplerle konuşan sözcün mü vardı?
Amele, niyete sezgin mi vardı?
Sonucu söylerken ne idi ölçün?
Şahan der durumum Hakk’a ayandır,
Gerçekte düşmanım nefse uyandır,
Kalplerin sahibi Rabbim Rahman’dır,
Rahman’a yürürken bu olsun ölçün…
Kayıt Tarihi : 17.1.2012 23:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'Hafif Geldiler... Nicelerini ben, tartıya koydum Aradım bir tek, ah bir dost nefesi Eksisini de hep artıya koydum …Düşmanlık tarttı, terazi kefesi' Bir şair arkadaşın şiiridir. Bu şiire istinaden 'Hafif Gelmişler' şiirimi yazdım.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!