Hadid Suresi Şiiri - Osman Erdoğmuş

HADİD SURESİ

Adını 25, ayetinden alıyor. Aynı zamanda bu surenin taç ayeti. Özellikle kitap, mizan ve hadid. Vahiy, adalet ve güç. İlim, hikmet ve hüküm üçlüsünü yan yana dizin. Medenidir. Sebbeha ve yusebbihu başlayan surelerin tamamı Medenidir. Hicretin 6, yılı arasında inmiş olmalı. Konusu: Mülkiyet tasavvurunu inşa ederek girer sureye. Mülk kimin? Bize nispeti ne kadardır. Nifak, infak karşıtlığını buluruz bu surede. Nifak hastalığını yenmenin çaresi, infak olduğunu bize bildirir. Müteakiben, dünyevileşmenin tipiksel özelliği Yahudileşmedir. İsrailoğullarının Yahudileşmesi. Onların hayatını sunar bize ayetler. 25, ayet İslam’ın üç esasından bahseder. 1. İnsandan Allah’a ulaşan ilginin merkezinde Tevhit. 2. İnsandan insana ulaşan ilginin merkezinde Adalet. 3. Bu ikisinin yeryüzünde hâkimiyetini sağlayanda Cihattır. Kitap, mizan ve hadid üçlemesi bunu temsil eder..
1. Yerde, gökte, kâinatta ne varsa Allah adına hareket eder. Burada insana bir uyarı var. Şuursuz olarak gördüğün her şey Allah adına hareket ederken sen ey insan iradeli varlık, sen Allah’a sırtını nasıl dönebilirsin
2. Vahyin mülkiyet tasavvurunu bu ayet dile getiriyor. Varlık ve servet emanettir. İnsanda dahil tüm varlık Onundur. Gerçek Malik’in verince elinden çıkmaz, sahte malikin verince elinden çıkar. Verdiği de onun mülküdür.
3. Mutlak ilki kavrayabilir miyiz? Kavrayamayız. Aynı zamanda zamanında halikıdır. Sonsuz sondur. Zahir, her bir illetin gösterdiği odur. Onun görünmemesi zuhurunun şiddetindendir. Batın: Görünmeyen içkin hakikat. Çift kutuplu kavramlarla Allah, beşer idrakine nüzul ediyor. Çünkü insan tek kutupla kavrayamıyor.
4. Altı gün aslında altı sürece tekabül eder. Gün, bir süreç içerisinde yapmayı ifade eder. Yeryüzünün kendi etrafında bir tur atmasıdır. Başka gezegenlerde bu süre farklıdır. Bunları yaratma ve yönetme makamına kondu.
5. Yine tasarruf sınaması. Ey insan, sana verilenden sen ne kadar verebiliyorsun.
6. Gece ile gündüz üzerinden bize verilen bir ders var. Nedir? Zenginlik ve yoksulluk, varlığın iki kutbu. Allah zamana müdahildir. Allah onlara verdiği görevi yerine getiriyorlar.
7. Allah’a iman, infak yan yana. Servet, mülkiyet değil, emanettir. Parayla satın aldığımız toprağı yaratmamıştı ki. İmanın iki manasaı vardır. 1. Akidevi manası, inanmak. 2. Ahlaki manası güvenmektir. İnfakta güvenmekle alakalıdır. Allah’a güvenen verebilir. Allah sizden bir şey istediği zaman almak için istemez, vermek için ister. Alıpta ne yapacak. Onun ihtiyacı yok ki. İnfak darlıkta da yapılır, bollansın diye. Gizli ve açıktan da yapılır. Önemli olan verdiğini çok görmemeli.
8. Allah’a iman ettiğini iddia ediyor ama güvenmiyor. Günümüzde de böyle bir sorun var.
9. niçin indirmiştir? Karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için.
10. 11. İnfak bu mecazla anlatılır. Geri vermeyecek olana borç verilmez. Allah’a iman ona güvenmekle, Ona güvenmek infakla olur.
12. Bu ayet ahiretten bir sahne açıyor gözümüze. Dünyadaki sahte starlara karşılık, ahiretin gerçek starları olacak. Büyüyünce ne olacaksın diyen büyüklere sormak gerek; ölünce ne olacaksın.
13. Kâfiri Müminden iman ayırır. Münafığı Müminden infak ayırır. “Arkanıza dönmek” dünyada yaptıklarınıza bakmak demektir. Açılmayacak olsa o kapı oraya konmaz.
14. Siz dünyadaki küçücük çıkarlarınız için koskocaman ahiretinizi heba ettiniz.
15. 16. Ehl-i kitabın tamamını dışlamıyor. İçlerinde az da olsa aklıselim düşünen vardır.
17. 18. 19. 20. Hint fakirliğine özendirmiyor bu ayetler. Dünya bir tarla diyor Peygamberimiz. Ekeceğiz ki, biçelim. Bir bahar ne kadar gümrah olursa olsun, onun kışı da olacak. ---Allah kendisinden razı olanlardan razı olur.
21. Dünya için değil, ahiret için yarışınız. Siz dünya için yarışıyorsunuz.
22. 23. Eğer sen cimrilik yaparsan kendine yaparsın. Adeta Allah’ım bana verme demeğe getirirsin.
25. “Göndermiştik” geçmişe bir atıf var. Üç unsur var burada. 1. Kitap: Nakle tekabül eder. Akide de tevhit. Kitap yoksa koordinatlarınız yoksa menzile nasıl ulaşılır. 2. Mizan: Terazi, tartı aleti. Bir numarada vahiy geliyorsa, vahyi anlamak ve tartmak için akıl lazım. Değerleri tartıyor. Terazi iki kefeli. Akıl doğru tatmazsa hep eksi kefe kabarır. Bakışı yamuk olan, baktığı hiçbir şeyi doğru görmez. Yamuk bir akıldan düzgün bir eylem çıkmaz ki. 3. Demir: kitaba ve teraziye üçüncü bir unsur lazım. O da nedir, demir. Yani güç. Kitapsız ve adaletsiz kalırsa insanlık zarar görür. Kitap ve terazide güçsüz kalırsa işe yaramaz, amacını gerçekleştiremez. Hak güçlü olmazsa, güçlü haklı olduğunu sanır. Ahlaksız güç insanlık başına beladır. Nakil, akıl, güç. Kitap, mizan, güç diyor Kur’an. Üçü bir araya gelirse dünya Kur’an dünyası olur.---KAVİ VE AZİZ ayetin sonunda gelmesi, Allah böyle imtihan ediyor, sınamadan da seçip ayırabilir. İnsanlara kendilerini öğretmek için imtihana tabi kılar.
26. Bakın peygamber evladı olmak yetmiyor. Sorumluluk sizde başlıyor. Allah insanı kendi eylemine göre değerlendiriyor. Unutma Azer’in oğlu İbrahim olur. Nuh gibi bir peygamberin Kenan gibi kâfir oğlu olur.
27. Bütün peygamberler aynı kaynaktan beslenmişlerdi. Birbirlerini tasdik ederek gelirler.—MERYEM OĞLU İSA erkek-perest Roma’ya tokat gibi cevap. Annesi ile anılması bu yüzden. Bir peygamberi ona inananlar putlaştırıyorsa bunun suçunu o peygambere yükleyemeyiz. RUHBANLIK: dünyadan el etek çekip kendini sadece ibadete vermek. Çilehaneye mahkûm olmak. Dinde bu yoktur. Selman-ı Farisi, Ebu Zer, Osman bin Mazun’un mağara hayatı yaşama isteklerini peygamberimiz reddetmiştir. Ruhbanlık, dindarlık gösterişi, gösterişli dindarlıktır. Terazisiz bir aklın göstergesidir.
28. 29.