silinsin gözlerinden günün yorgunluğu…hayaller meze olsun rüyaların davetinde…hep gülen bir çocuk yüzü düşsün payına ve sana doğru açan sarı bir gül…. yürü… … … silinsin amansız zamanların yüreğine bastığı mühür… ayakların okşarcasına dokunsun kaldırım taşlarına... sokaklar adım adım seni çağırsın mutluluğun yollarına ve sen bekli de hayatında ilk defa, yüreğini al avuçlarına… bir serçeye dokunurcasına…
hadi kapat gözlerini… rüyanda sevdiklerini görmeyi unutma…
kendin için bir adım at hayata…. hani vardır ya “pembe panjurlu mavi perdeli ev” hikayeleri… hadi onları yaşa düşlerinde, ne kaybedersin ki... bırak düşlerini bir kartalın kanatlarında havalansın, bırak her nerede kalmak istiyorsa orada kalsın… kapalı kalsın anıların perdesi… yosun tutsun bu hüzün bilmecesi… zaman anlamını yitirsin dakikalarda... dün adına ne varsa hayatında sil gözlerinden, hatta nefes bile alma… akrep ağır, yelkovan uçarıdır unutma…
hadi kapat gözlerini… rüyanda sevdiklerini görmeyi unutma…
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Duygu yoğunluğu ve şiirselliği ile çok etkileyici bir çalışma.
Tebrikler....
Nedim bey, üç denemenizi okudum gerçekten çok güzeldi ,herbirinden çok güzel birkaç şiir yazılabilir.Tebrikler,kutlarım. Birol Hepgüler.
Çok güzel çok beğendim.Okurken şiirler yazdıracak tarzda hoş bir yazı.Kutlarım sizi Nedim bey.
Dünyayı kendi seçtiğin renkler ile boya..kullandığın renkler düşlerinden gerçeğe dönüşerek gökkuşağı olsun..
Tebrikler Nedim bey, güzeldi..
Sevgi ve Saygımla..
hadi kapat gözlerini… rüyanda sevdiklerini görmeyi unutma…
olur mu…
içinde ben de olayım mı? …
başka ne denebilir ki... harika ... yüreğinize sağlık...
bırak düşlerini onlar karanlıkta da yol bulur kendine… bir gökyüzü maviliğinde… veya bir okyanus derinliğinde… istersen bir kuru bir dal da yaşarsın düşlerini… istersen bir çölde veya bir kurumuş zakkum yaprağında… dünü anmadan, zamanın anlara bıraktığı acıyı yaşamadan ve yarın için endişe duymadan… bir buluta dokunmayı hayal et… beyaz bir sarhoşluğa… o pamuksu hoşluğa… sonra yavaşça bırak ellerini boşluğa…
hadi kapat gözlerini…rüyanda sevdiklerini görmeyi unutma…
..,
okudum okudum okudum..gönlüm bir ırmak gibi aktı.,Teşekürler yüreğine saglık.
hangi rüya özgür kalmak istiyorsa bu gece uyku
nda bırak bölüşsün kirpiğindeki hayalleri....bağ bozumu düşlerden uzak..dargın şaunutma en doğru zaman en doğru andır…en doğru an olman gerektiği yerde olduğun zamandır…
kime neyi yüklersen onu o gözle görürsün…
ne denir ki...hep hak etmeyenlere yüreğimizdeki sevgileri yüklüyoruz sonra da üzülüyoruz...
çok güzel...eğer bu denemeyse. ))
güzel deneme dost yürek devam cesaretle devam
hadi kapat gözlerini… rüyanda sevdiklerini görmeyi unutma…
olur mu…
içinde ben de olayım mı? … …
ne kadar içten
tebrikler
olun tabii
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta