daha yaşanacak onca anı varken
bu anlamsız gidiş niye?
o mermiyi kilometrelerce uzaktayken sırtımdan vurmak niye?
çıldırıyorum..şaşkınım
ve ne yapsam bilmiyorum
beynimi kemiriyor birşeyler kıyamet bu olsa gerek
bırakma öylece bir kenara atıp
bir evladı koparır gibi anne yüreğinden
dayanılmaz bu acıyı serpme gönlüme..
sensiz her tohum
acı vererek filizleniyor yüreğimde
sessiz bir eylem yapar gibi gözyaşlarım
İstanbul boğuluyor özlemlerinle hasretlerinle..
kapatsam gözlerimi dokunacakmışım gibi ellerine
ve yüzyılar boyu sonu gelmeyecek bir yol gibi! ne zaman uzatsam elimi ellerine
hadi yalan de..yalan de..
aç şu telefonuda
İstanbul da kurtulsun bende!
iskeleye yanaşmış gemiler gibi
bir demirde sen atma yüreğime
zıpkın yemiş bir balık gibi,gözyaşlarıma aldırmayarak
daha önceden yaşamamıştım ölümü
ve ölüm anında gözlerden şerit gibi geçen anları..
gözlerinin ışıltısındaki annem,
eve geldiğini belli eden sesiyle babam,
cıvıl cıvıl gülümsemelerde kardeşlerim.
inan hiçbiri gözüme gelmedi
her kare gözlerin
her kare gülümsemelerin
her kare- her kare...sen-sen-sen
yağmalanmış şehirler gibiyim
kaybolmuş mezarlar gibi
son durağı sabırla bekleyen bir yolcu gibi
kaptan daha çok var mı?
unuttuğum bir şarkıyı başa sarar gibi
vuruluyorum gelinliğini giyemeyen bir kızın kalbi gibi
hadi rüya de
uyanmak gibi
hadi yalan de
ohh der gibi
de hadi birşeyler de
İstanbul'da kurtulsun bende
Kayıt Tarihi : 30.8.2006 19:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!