Hadi Biraz Eminönü Şiiri - Ali İhsan Tarman

Bu zengin kalabalık içinde
Asgari gözler arasında sıkıştık
Tramvay durakları ramazanlaşmış mahyalar tadında
Kesik kesik yollar sinir karıştırıyor, üstümüze ışıklar yanıp sustu
Dört mevsimi yaşatan gökyüzü rengârenk
Üzerine zikzak desenler atılmış boğaz çocuk renkli şekerler
Yanaşıp uzaklaşan gemiler
Atkımı başıma bağlayıp ıslanmaya başladım
Bu keyif yüzlü turistler tavırları İstanbul tadında
İstanbul tokatçısı bu esnaflarda
İngilizceyi gayet iyi konuşuyorlar
Bu çizmeci güzeller ayak hastalığına bağladılar
Boğazına bıçak yemiş kurbanlar gibi bağırıyor Turgut Reis
Yirmi otuz metre aralıklarla simitçisi, kestanesi, mısırcısı
Her yılbaşına özel piyango bileti satan bayanlar da var
Yüz yüze geldiğinizde ya alırsınız, elit bir tavrınız varsa geri iade
Meşhurlaştırılmış akşamüstü camii ışıkları
Karın ağrısıyla durup durup ağlayan bu gökyüzü
Üsküdar iskelesinin önünden geçerken bir çift öpücük sesi
Müşteri memnuniyeti üzerine mastır yapmış saksı garsonlar
Güzel değil mi? Bu balık kokuları. Balık kokusu masumiyeti anımsatıyor
Balık kokusu anaçlık katıyor bana nedendir bilmem
Galata köprüsü boyunca hücuma geçmiş usta – çırak balıkçılar
Soyunu tüketmek için ısrarla maviye kurşun atıyorlar
Neyse ki mavi gözlü turistler var. Şirin ve uysallar
Sevmemek elde değil sarhoş olsam dilini öğrenmiş itiraf ediyor olurdum
Araplar çocukluğumdan beri karmaşık gelirler
Kocaları dayak yemekten yüzleri mor siyah
Kadınları sütten beyaz! Gariplikleri de seviyorum
Mısır çarşısında ticari tacizler dolaşıyor sanki
Sıcaklık üzerine giyinmiş bu yürünmezlik sıkışmış yumuk yumuk
Canlı bomba olsa da açılsa eylemi türbeleri boş bıraktılar gibi
Nereden bulurlar bilmem bu baklava tadında güzelleri
Ayaküstü battal boy siyah poşetinde polarlar satıyor Niğdeli
İtalyan tonunda sevişmeli sesleri arada kulağıma uğruyor
Hoşuma gidiyor bunların rahat gülüşleri
Karaköy de bulduk kendimizi Nadir Güllünün baklavalarında
Bir kıza su verdim aklımda teşekkürü.