Hademenin Izdırabı Şiiri - İdris Çetin

İdris Çetin
283

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Hademenin Izdırabı

Unuttum fakültede atkımı,
Düşündüm, gitsem alır mı vaktimi?
Derken, durdu otobüs yanımda tam,
Hele ne durursun, gitmek için bir an.

Bindim otobüse, şoför baktı gözüme,
İlerle dercesine, gerilere doğru özüme.
Arka tıklım tıklım, boş yer hiç yok,
Bu kadar insan biner mi desem çok.

İnsanlar sürtünüyor, ağızlarını açmış,
Sanki bütün yerleri kabınsamış.
Arkadaş! Bir dakika geçebilir miyim?
Hayır! Diyor yerimde ben, çok iyiyim.

Büzüşüp kaldım ortasında otobüsün,
Değme bana diyor, makyajım bozulur.
Bir kafa dengi geldi mi, hemen toz olur,
Olmaz olsun, mahvı perişan eden süsün.

Gelip dikiliyor, oturmak için başına,
Büyükleri sayıp bakmıyor yaşına,
Sana yer mi verilmemişti, yoksa otobüs mü?
Rektör sizin halinize gerçekten küs mü?

Âcizane yolculuk bitti nihayet,
Ey âciz gönül bu durumlarda sabret.
Allah’ım senin yardımına ihtiyacım var,
Beni, bu işkence dolu günden kurtar.

Merdivenleri çıktım, basamak basamak,
Gençliğim olmasaydı, çıkamazdım tek basamak.
İhtiyarlık gelmeden, gençliğin kıymeti bilinmeli,
İhtiyarlıkta da, her an Ona şükredilmeli.

Açtım kapıyı, girdim içeri âniden,
Karşıma çıktı, bir müstahdem sahiden.
“Selamünaleyküm” dedim vardım yanına,
“Aleykümselâm” dedi oturdum yakınına,

Atkı gördün mü kardeşim burada?
Biraz önce görmüştüm şurada.
Atkı duruyor, kaleröförün üstünde,
Bu atkıyı unutmuştun, yine dün de.

Hademe yorulmuş, yaktı bir sigara,
Başka bir şeyin varsa dedi ara.
Nefes nefesin arkasını getirmiyor,
Sigarayı ardı arkasına, durmadan uluyor.

Adamın içi yanıyor, döktü içini,
Kalbine bir köz düşmüşçesine ateşini.
Anlatmaya başladı, durmadan yavaş yavaş,
Korkuyor, arkamdan biri gelir diye yavaş.

Dedi, son kata verdiler beni sadece,
Bu işler idarede görülür gizlice.
Dekanın katında dört kişi çalışır,
Bunlar durmadan tembelliğe alışır.

Yetiştiremiyorum işleri, kalıyorum yatsıya,
Başka bir işte çalışsaydım, yetişirdim Fatsa’ya.
Bazen olur gece yarısı, bazen şafak,
Der komşular, bu adam oldu mu manyak.

Utanmadan bir de verirler postayı bana,
Al dağıt bunları, teker teker odalara,
Heyhat! Dört kişi yatsın gerisi sana,
Bunlar karşısında hangi yürek dayana.

Çocuklarım ayrı, ben ayrı; Avrupa’dayım sanki
Sadece alıyorum, iki yüz bin lira inan ki.
Çocuk mu yetiştirmek, karnımı doyuramıyorum,
Bu duruma tek kelimeyle kahroluyorum.

Ben gencim, çalışmaktan korkmam,
Gerekirse bu kata kimseyi sokmam.
Benim zoruma giden başka neden,
Söyleyince nefret ediyorlar benden.

Beni enayi yurduna koyuyorlar,
Bir de bu adam, saf mı saf diyorlar,
Yaptıklarımı görmezden gelerek,
Üstelik bir de alay ediyorlar.

İki yüzlülük almış gidiyor başını,
Çevirmiş kendine adice hayat taşını,
Sen söyleyince çatıyorlar kaşını,
Yediriyorlar, sonunda da zehir aşını.

Aşağıdaki hademeler çekiyorlar yağı,
Koparıyorlar, dekanla aramızdaki bağı.
Çalıyorum, dekanın kapısını ayda bir,
Açmak değil; seni on metreden geri çevirir.

Boynu bükük dönersin, yoktur bir yerin,
Düşünüyorum; iş işten geçti, artık derim.
İlim öğrenmek lazımmış derin derin,
Sonunda Allah kerimdir kerim.

Makam, mevki yüzünden görmüyor gözü,
Yaşayışıyla tutmuyor, hayattaki sözü.
Makam yüzünden unutuyorlar Rablerini
Ki kapanmaya çeyrek kala gözlerini.

Kovuyor dekan, çıkıyorum boynu bükük,
Varıyorum sekreterin yanına, bölük pörçük.
Anlatıyorum meramımı, birkaç kelimeyle,
O da kestirip atıyor, tek bir cümleyle.

Kime giderim, derdimi anlatmak için,
Boşluk deryasına daldım için için.
Rabbimden başka kucak açan olmaz,
Bu kalpler, Onsuz hiç mi hiç dolmaz.

Kardeşim, durumlar bundan ibaret,
Sen ki şu meramımı ona ilet.
Bak, ben yağ yakamıyorum dekana,
Rıza göstermiyorum yürek yakana.

Dünyada Müslümanlara yapılan zulümler,
Senin İslam’ı yaşama zevkini kırmasın.
Kardeşim; aklını başına al, çok gençsin,
Sen kâfirin korkusu, olan İslam’ın erisin.

Müslüman’a köle gibi davranıyorlar durmadan,
Edemiyorlar kapitalist ve sosyalist fikri kusmadan.
Aşılıyorlar, bunları bir fidan gibi çocuklara,
Onları da çekiyorlar, görünmedik kabuklara.

Yöneticisi görüyor, kendini dev aynada,
Hırs küpü alıp bürümüş, yalancı dünyada.
Ölüp gideceğim demiyor, çalışmaz kafası,
Ebu Lehep gibi bununda sürmez sefası.

Anlatıyor hademe, gözler damla damla,
Artık ayrılıyorum, diyordu selamla.
Yaşlar süzülüyor, yanaklarına boncuk boncuk,
Söylediği sözler doğruydu, yoktu yalancık.

Daha fazla yüreğim deşilmesin,
Şu hakkı arayan gözyaşları kesilmesin.
Evet, her şey başlıyordu yeniden,
Zafer güneşi yükseliyordu, ufukta aniden.

Dinledim derdini, heyecan ve sabırla,
Hâla korkuyordu biri duyar muzırla.
Sen yavaşça kapıyı aç, benim işim çok daha,
Temizledikçe gözümde tütüyor bir vaha.

Kim, kimi kandırıyor aldatılan kim?
Şaşırmış, karar veremiyor bile hâkim,
Ki suçlu, suçsuz gösteriliyor mahkemede,
Suçsuz çürüyor, ışıksız tımarhanede.

Parayı ne kadar bastırırsan kazanırsın,
Rüşvet alıyorsun dedi mi; hemen mahkûmsun.
Doğru söyleyeni, kovarlar dokuz köyden,
Yalan söyledi mi; yılın adamı olursun ilden.

Bu böyle gitmez, hakkı söylemeliyiz,
Hakkı en ücra köşelere iletmeliyiz.
Hak varken, batıl her zaman zail olur,
İnsanlık o zaman zincirden kurtulur.

Müslüman hukuk ve adaletten ayrılmaz,
Hakikatler karşısında haktan sıyrılmaz.
Müslüman sarılmalı, İslam’ın adaletine,
Kavuşmak istemeli hakkın rahmetine.

Kardeşim; hadi Allah’a ısmarladık,
Senin kafanı, çok mu çok yorduk.
Hakkını helal et, dinlediğin için beni,
Bana, insan değeri verdiğin için unutmam seni.

Kardeşim, insana değerini veriyor Müslümanlık,
Gerisi bana kalırsa, gerçekten karanlık.
Biz uymalıyız; her emrine İslâm’ın,
Hakiki kulu olmalıyız, yüce Allah’ın.

Benim görevim, seni dinlemek ve anlamak,
Hatamız nedir, ne değildir anlamak,
Sonunda da doğru olanı bulmak,
Ve bulduğumuz doğrular üzerinde kalmak.

Kasım / 1989
Konya

İdris Çetin
Kayıt Tarihi : 22.7.2009 06:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Fakülteden otobüsle evime dönüyordum hava soğuktu. Otbusten inince atkımı fakültede unuttuğumu hatırladım tekrar otbusle fakülteye geldim.Herkes gitmiş temizlik yapan hademeler vardı. Son kata çıktım gözlerinden rahatsız olan bir hademeyle karşılaştım. Hademe ızdırap dolu yaşamını anlattı. Anlattığı öyküyü şiirleştirdim. Biraz uzun oldu ama şiirin akıcılığı uzunluğunu belli etmiyor...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Bekir Tolu
    Bekir Tolu

    hikayenin içinde farklı duygular yaşadım. güzeldi.

    Cevap Yaz
  • Abuzer Çiftçi
    Abuzer Çiftçi

    üstadım yüreğine sağlık.. ders niteliğinde bir eser ....

    Cevap Yaz
  • Selami Tıraşlar Elazığ
    Selami Tıraşlar Elazığ

    Harika dizeler tebrıkler ustad selam ve sevgılerımle

    selami

    Cevap Yaz
  • Âşık Doğani Doğan Yıldız
    Âşık Doğani Doğan Yıldız

    Hayatın içerisinden bi anlatımdı, fakat özünde güzel noktaları yakalayan ve temas eden bir eserdi, hece şiirinden uzak, serbeste yakın buldum...Ama günlük yaşamdan bi anlatım gibiydi biraz, şiirden uzak gibi...Emeğiniz daim olsun..

    Saygılar...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

İdris Çetin