Hakikat bahsinden telkin verenler,
Sükût-ü hayale uğrattı yine.
"Ben bilirim" demez Hak'ka erenler,
Bilen fırsat vermez küslüğe, kine.
Velev ki muhatap olsa da cahil,
Çiğ sözde bulunmaz insanı kâmil,
İlm-i ledün ile müzeyyen akil,
Muhammed şehriyse göndermez Çin'e.
Maide sofrası, yere serilir,
Gelen misafire ikram verilir,
Marifet gülleri bundan derilir,
Ayna olacaksa tevhit'le, dine.
Hak zahir olmadı,! hak denen yerde,
Öyleyse nedendir zülmani perde,
Arif, biri bir görür hayırda şerde,
Tekliği bulanda ne gerek bine.
Eşref-i mâhlûk'tur insanın arşı,
Esfel-i safilin engine karşı,
Gönül sarrafına bu ara çarşı,
Yemin etmiyor mu zeytine,tine.
Men aref sırrının sözü açıldı,
Kıl-ü kâl süslendi, gıybet saçıldı,
Yabanda gezildi, özden kaçıldı,
Arafat vakfesiz, gariptir mine.
Sıyrılarak vardım kürkten abadan,
Marifet görmedim hacı babadan,
Tabibip olmak zordur, böyle kabadan,
Mudmain olmadım, yaralı sine.
03.11.2012...Mustafa Yaralı
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 4.11.2012 00:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!