Ayağa kalkın
Karar:
Çocuklukları
Tarih boyunca
İçlerine hapseden
Bütün büyümüşlerin
Uzun bir gece
Gece, tabut
İçinde ben
Eksiğin tamamın batsın İstanbul
Hayat, sana kalsın
Öfkemi dindirecek bir şeymiş gibi kapatıp radyoyu en yüksek sesimle çalınmaya başlanan türküyü söylemeye, içine girercesine, hem de içime sokarcasına söylemeye başlamışım. Başkasının eli uzanıp ses düğmesini kapatmış ve bir diğer başkası da türküye başlamış ve durup tüm dikkatimle izlemişim kadar net olarak hatırlıyorum yaptıklarımı. Üstelik tüketmek istercesine türküyü hınçla ve tüketircesine sesimi bağırarak başlıyorum. Dinlemiyorum ama sesimi, dinlersem söylemekten vazgeçeceğimi çok iyi biliyorum.
'Ağlama yar ağlama anam
Mavi yazma bağlama
Mavi yazma tez solar anam
Ciğerimi dağlama.'
Susarsak şüpheli
Konuşursak inkar oluruz
Tamamen
Durursak dengemiz
Yürürsek yolumuz
1.
Gözlerine güneş kaçtı
Tramvay yolu işçisinin,
Yakınlaşan kırlangıçla dalaşırken.
Güneş kaçtı, ürkek gözlerine
Dipsiz
Kurumuş kuyudan
Su dilenilmez
Ay solgunu gecelerde
Kızgın öfke kuşanılıp
Bu acıya bıçak yarası
Paslı çivi ısırığı
Kasırga savurması
Tanrı yakarması gerek
Ayna belleği bu acıya
-yormayın rüyaları, yetişemiyorlar uykudan uykuya-
Rayından çıkmış tren, ıslığını kovalıyor.
Daldığı ormanın yeşili ürküp kaçıyor.
Bir dağın eteğine yığılıyor,
Yeşilsizliğinden yorgun orman.
-'kınamayın a dostlar
sevdadır kolay değil'-
Rüzgar getirmez seni,
Götürmemişti çünkü
Alıp titrek bulutlarına.
‘Sevgilim...ben yıktığım duvarların arasında...enkaz altındayım...’
Eski bir öyküde
Yenisine tahammülümüz
Zamanımız
Yüreğimiz yetmeyen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!