Hacı Ahmet Çabuk Şiirleri - Şair Hacı Ah ...

Hacı Ahmet Çabuk

İki yakası aşka gelmez artık,
Bu gayri resmi ayrılığın.
Tebdil-i kıyafet çıkılan bu yolculukta,
Kimlik bunanılımı yaşıyor hüzünlerim.
Hasretin kapı komşusu,
Sabrının kiracısı oldum.

Devamını Oku
Hacı Ahmet Çabuk

Üzülme sevdiğim çok sürmeyecek,
Yaş gibi gözünden akar giderim.
Hastalıklı sevgim öksürmeyecek,
Ayrılık maskemi takar giderim.

Hitama erdirdin onca erdemi,

Devamını Oku
Hacı Ahmet Çabuk


Tüm efkârımı şiirlerime yükleyip,
Yokluğunu onurlandıracak değilim.
Çünkü çelişkili de olsa,
Bir olasılık yok artık;
Gözüme duman kaçarak yazdığım,

Devamını Oku
Hacı Ahmet Çabuk

Kimsem yok ki yine sana bu sözler,
Aşk yeminin bozulmuyor sevdiğim.
Ümitsizce, gelen sona bu sözler,
Aşka mezar kazılmıyor sevdiğim.
...
Gönlüm ayrı, aklım ayrı itilâf.

Devamını Oku
Hacı Ahmet Çabuk

Elle tutulur bir sessizlik var sözlerinde, ellerini tutmamışım gibi beni suçlayan. Reva gördüğün bu ayrılık, deva görmemiş acılarla tanıştırdı beni. Sabahı bekleyen saatlerde suskunluğumu dinlerken, bir şairin çaresizliğini anlatıyordum. Demiştim ki o sessizlikte sana, bazen ettiğin bir sözü, yazdığın bir kitap telafi etmez. Bir kütüphane yalnızlığına terk eder seni, ucu yanık mektuplar bırakırken...

Kucağıma bıraktığın bir avuç anıyı, piç etmez bu kızgınlığım. Hiç uğruna kesilmiş bir biletin, dönüşü çoktan yazılmıştır vicdanının temyiz mahkemesinde. Hücre görmeyecek duygularım, sürgün yemeyecek biliyorum. Çünkü ben, duygusu aşina, acısı tartışılmaz olan aşkından bildiğim şiirler tanıyorum . Saçlarının saçağında hislerim buz tutmuşken, takvimsiz bir iklimde hasretinle yanıyorum. Anla işte güzel gözlüm ben sana sustukça, şairliğimden utanıyorum.

Yokluğunun büyüdüğü bir boşluktayım şimdilerde, türbülansa giren duygularım bir şiir boşluğuna düşüyor. Şehir şehir uzarken bıraktığın bakışlar, bilmediğin bir ülkenin başkenti oluyorum, yolları sana çıkmasa da, yılları sana adanan. Sonra bir fatih bekliyor ümidim, en keskin özleminle surlarıma dayanan. Şakağımda bir namlunun soğukluğu duruken; kan revan her gülüşte, sayfalar dolusu boşluklar birikiyor. Satır başım olsa da ayrılık, artık tek sırdaşım değil. Sıralı ölümlerden çok, sıralı özlemler yazıyorum. Daha kaç sözü kanatmam gerek, yollarını açmak için?

Devamını Oku
Hacı Ahmet Çabuk

Bir nefes yakınımda,bir kaç ömür uzağımdasın.
Hangi ömrün hangi baharında, hangi baharın hangi ayında bulurum seni?..
İklimini şaşırmış soğukların güneş yanığı düşlerinde mi, anlamsız vedaların zamansız dönüşlerinde mi, yoksa yitik sevdaların sönmüş küllerinde mi bulurum? Söyle!..
Kim bilir, belki sakin bir türküde bulurum, belki yarım bir öyküde, belki derin bir uykuda, belki ağır bir korkuda...
Nerde bulurum seni, söyle!.

Devamını Oku
Hacı Ahmet Çabuk

Sen derde mecalim, aşka hürmetim.
Bal diye tattığım zehir gibisin.
Gözlerin sılamdır, gönlün gurbetim.
Sen sanki doğduğum şehir gvibisin.

Müşkülüm aşkına meyil edeli,

Devamını Oku
Hacı Ahmet Çabuk

Hiç başlamayacaktım bu şiire...
Sonum olan sözleri,
İdam etmeyecektim nazarında..
Bir kurban seçtiyse kalemim,
Adağı olmamalıydı,
İsmimin yakıştığı bir dudağın.

Devamını Oku
Hacı Ahmet Çabuk

Bu şiirler sadaka, ödenmeyen fitresin.
Ellerin alışsa da, bari için titresin.

Kahrına kılıf bulan, çıplak sarar acıyı.
Seninle mutlu olan, mumla arar acıyı.

Devamını Oku
Hacı Ahmet Çabuk

Kalbe dokunan bir ah/ın,
gözden düşen bir damlanın
ve göze batan bir bakışın
anlatamadığı ne var
benim anlattıklarımdan fazla?
Durgun sular, içli mevsimler

Devamını Oku