En harbisinden çocuk
Namert mi namert Ankara
Yokluk değil rutubet kokan
El alem ne der telaşı
Henüz bitmemiş yetimim
Ne başı ne saçı...
Musallaya düşen ay hüzmesi gözleri
Ölümün hak
Mirasın helal
Ne bıraktıysan geride
Gel baba gel de al...
Saati kurdum bilmediğim bir zamana
Neye uyanacağım
Nerde duracağım
Namaz kılıp
Adını sayıklayacağım
İçimde bir öfke nöbeti
İlk cam kırdığım anda ki
İlk can yaktığım andaki
Hangisi zor baba
Yaşlanmak mı?
geçtikçe zaman
Sana dönmesi mi burnumun
Anneni mi babanımı sorusuna
Cümleler mi kurduğun...
Yosun rengi gözyaşlarım var
Mermer kadar soğuk ellerim
Vurdukça bağrıma
Bedenimi yarar...
Bana kefen giy diyorsun
Girmeyerek rüyama
Bir daha yaşama
Öpüşme bayram sabahları
Çek elini ateşten
Yanma Müselman! ! !
Yaralansanda Payitaht da
Tuz basma diyorsun
Bir yılbaşı gecesi
Şimal Ayı
Ay şafağı
Çocuk anasını beklerken
Beleme diyorsun
Yani sen
Efkarımın Ata'sı
Yırt ellerinle toprağı
Veysel gibi...
Yırt gir içine
dondur gözünün akını
Ölece bakakal diyorsun
Mezarına taşının...
İsterce canım
Olurum bir
sam yeli
Damla olur düşerim
Üzerine...Yağarım diyorsun
Sen bana ol diyorsun
Ben sana Ne diyorum
Ne olacağım....
Babama /Doğumuna şafağın/İstanbul
Vahit Kemal KısaKayıt Tarihi : 9.1.2013 23:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)