Tanımadığımız bedenlere aşk deyip sarılmışız onca zaman..
Onca zaman sarılmışız,bize ait olmayan kalbi taşıyan bedenlere.
Tutmuşuz hissiz,soğuk,nasırlı ellerinden
Daha önce defalarca öpülmüş gözlerinden öpmüşüz..
Ah gözler!
Sana bakarken,
Seni görmeyen gözlerin bebeklerinde büyütmüşüz umutları..
Kokusuyla rüyalara dalmışız,
Onlarca bedende kalan o kokuyu cennet kokusuna eş bulmuşuz.
Gökyüzü gibi parlak saçlarında yıldızlar kaydırmışız,
Bulutsuz havalarda,yağmur indirmişiz gözlerimizden.
Yok yere.. Hiç yere.. Boş yere..
Çiçekler açmış gülüşüyle,
Sonra kışları getirmiş gidişiyle.
Karlar yağmış,
Kardelen misali; yedi kat derinden bir umut ki
yaşama tutunmak için mücadele vermişiz.
Duygularımızı terk edilmiş bir evin
yıkık dökük camları gibi talan etmişiz.
Yanıp yanıp kül olmuş bedenlerimiz
Tek birşey sağlam kalmış küllenen bedenlerde
Yürek..
Buz olmuş zamanla
Buz olan yüreklerin üzerine kaynar sular döküvermişler yine
Tuz buz olmuş,çatlamış,kırılmış,dağılmış,can çekişen bir yürek
Ama.. ama hala atıyor.
Zaman kaybı olduğunu düşünüyorum bazen..
Seni sevmek yerine,
Bir çiçek bir ağaç dikebilirdim çelimsiz bir avuç toprağa.
Lunaparka gidip altını üstüne getirebilirdim tek başıma,
Hiç olmazsa deliler gibi eğlenebilirdim değil mi?
Kırlarda koşabilirdim özgürce,
Kokuna hasret kalmak bana reva mı?
Sevipte ayrı olmak bize uyar mı?
Sensiz zaman söyle geçer mi?
Canımın canı, sen nerelerdesin?
Geçmezdi günüm seni görmeden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!