Sanki nurdan yaratmıştı Allah,
Melekler kadar güzeldi hac yolcusu.
Çoluk-çocuk uğurladığımız o sabah,
Gözümüzden akan seldi hac yolcusu.
Kâbe imamlarının enfes kıraatlerini dinletmek için,
Güzel sesleriyle yüreklerimizi inletmek için,
Hasretiyle yanan ruhularımızı serinletmek için,
Nur dağından esen yeldi hac yolcusu.
Kâbenin hasreti saklıdır en derin sızımızda,
İnşallah onu görmekte vardır alın yazımızda,
Gittiği günden beri gönül sazımızda,
Titreyerek çalan teldi hac yolcusu.
Kini,nefreti gönlünden dışlayarak,
Şimdiden tertemiz bir hayata başlayarak,
Tek tek değil,avuç avuç taşlayarak,
Minada şeytanın ayağını çeldi hac yolcusu.
Sevr’de hicretin izini sürerek,
Hirada,Cebrailin ayak izlerini görerek,
Arşa dua dua gözyaşı göndererek,
İlahi rahmete açılan eldi hac yolcusu.
Safa ve Mervede Hacer olmak için,
İbrahim gibi tevhid nuruyla dolmak için,
Rahmet denen o zemzemi bulmak için,
İsmailcesine toprağı deldi hac yolcusu.
Ravza-i Mutahharada boyun bükerek,
Kâbe-i Muazzamada diz çökerek,
Oluk oluk gözyaşı göndererek,
Kendini affettirip geldi hac yolcusu.
Kayıt Tarihi : 24.3.2023 13:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Umre ziyaretine giden aile büyüklerimden esinlenerek kaleme aldığım bir şiirdir.
![Zinnur Aldaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/03/24/hac-yolcusu-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!