Hac Hatıraları 4 Şehitlerin Efendisi

Osman Erdoğmuş
561

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Hac Hatıraları 4 Şehitlerin Efendisi

ŞEHİTLERİN EFENDİSİ

Perşembe günü ziyaret yerleri gezilecek diye bizi sabah namazına göndermediler. Gerekçeleri de toplanmamız uzun sürebilirmiş. Otelde cemaatle namazı kıldık. Daha otobüslere binmeden camiden gelenleri görünce moralim bozuldu. Biz üçbin km den bu mübarek beldelere gelip ibadet etmek istiyoruz. Hocalarımız ise gezi yapacağız diye bizi Mescid_i Nebevi’ye göndermiyorlar. Bu diyanet yetkililerinin korkunç hataları. Bizim oradaki gayemiz Peygamber mescidinde namaz kılmak. Sevap olan tarafı bu. Yoksa Serdivan’da ki İbrahim Ağa Camiinde kılınan namazdan bir farkı olmaz diğer yerlerde kılınan namazların. Bu hareket özel şirketlerde kolay kolay olmuyor işte. Acemiliğimize doymayalım. Onlara uyduğum için kendimi hala affetmiyorum.

Sabah 06.30 da otobüslere binip önce Küba Mescidine gittik.

İslam tarihinde hicret esnasında inşa edilen ve cemaatle namaz kılınan ilk mescit. Çok büyütmüşler camiyi. Temizde tutuyorlar. Çok süslü değil yalnız sade yapılmış. Tahiyyat-ül Mescit namazını kılıp caminin içine ve dışına bir göz atıp oradan ayrılıyoruz.

İkinci durağımız, müşriklerin Bedir Savaşındaki mağlubiyetlerinin karşılığı olarak değerlendirdikleri Uhud. Uhud ne olaylara şahit. Ah dili olsa da bir konuşsa. Neler anlatacak kim bilir.

Rahmeten-lil Alemin ve Allah’ın sevgilisi Muhammed Mustafa’nın şehit olan dişini mi? Ayaklarının kan-revan içinde kalışını mı?

Savaş tam kazanıldı denildiği anda Peygamber emrini unutup, ganimet peşine düşen, düşman kovalamaya başlayan Okçuların savaşı Müslümanların aleyhine çevirmesini mi?

Ah Uhud ah. Hepsi birbirinden yiğit verilen 70 küsür şehidimi. Ve şehitlerin efendisi Hz.Hamza efendimizi mi?

39.Müslüman, tek başına aslan avına gidecek kadar cesaretli, gözünün gördüğü hiçbir şeyden korkmayan Peygamberimizin öz amcası. Tuzağa düşürerek şehit eden Vahşi, Ve ciğerlerini çıkarıp ağzına alacak kadar vahşileşmiş Hint.

Şehitlerin arasında birde Musab bin Umeyr var. O da ilk genç müslümanlardan. Zengin bir ailenin oğlu. İslam olduğunu öğrenince evlatlıktan reddedilen Musab. Mekke kızlarının gözünü arkada bırakan güzel huylu, temiz ve onurlu Musab. İslam da öğretmenlik müessesesini başlatan Musab. Akabe biatından sonra, Medineli müslümanlara islamın anlatılması için görevlendirilen ilk öğretmen Musab. Şehit edildiğinde elbisesi ile başını örtüyorlar, ayakları açık kalıyor. Ayaklarını örtüyorlar, başı açık kalıyor. Uhudun daha çok söyleyecekleri var. İnşallah dinleyen, anlayan ve yaşayanlardan oluruz.

Şehitlerin bulunduğu yer duvarla örülmüş. Hem adam boyundan yüksek bir duvarla. Parmaklıklar arasından içeriye bakıyoruz. Lakin dümdüz mezar işareti bile yok. Sadece orada medfun bulundukları belli. Hangi mezar nerede belli değil. İyi ki etrafını çevirmişler yoksa hiçbir şey belli olmayacak. Bizde olsa altından yapmasak bile birçok yerini altın yapardık en azından.
Hz.Hamza camisi kapalı. Tuvaletleri bile kapalı. Bir vatandaşın evine gidip tuvaletini kullanmak için izin istiyoruz. Abdestimizi de orada alıp caminin dışında Tahiyyat-ül Mescit namazını kılıyoruz.

Buradaki evler burasının varoşları gibi. Tek katlı ahşap evler olduğu gibi, iki-üç katlı betonarme evler de var. Şehitliğin karşısında küçük bir tepe var. Anlıyoruz ki burası ‘Okçular Tepesi’. Hani Efendimizin (SAV) “Savaşın sonucu ne olursa olsun, bu tepeyi terk etmeyeceksiniz” diye tembih ettiği. Üzerine çıkıp oradan şehitliğe ve Medine’ye bakıyoruz. Yine savaşın çok kızıştığı bir anda,Musab bin Umeyr’in şehit düştüğü zaman.Hz.Muhammed (SAV) öldü diye yaygara kopardıkları zamanda; sığındıkları küçük bir mağara var. (Orayı da 2005 yılında yaptığım umrede ziyaret ettim.) Görevli hocamız küçük bir konuşma yaptıktan sonra oradan ayrılıyoruz.

İslam tarihinde aynı namazda iki kıblelik yapan Kıbleteyn Mescidine geliyoruz. Müslümanların kıblesi Mescid-i Aksa idi. Hicretin 2. yılında Şaban ayının 15 inde Peygamber Efendimizin öğle namazını kıldırırken gelen ayetler neticesinde son iki rekatı Mescid-i Harama dönülerek kılınmış. İki minareli değişik mimari yapısı olan bir cami. Kendilerine has bir mimari yapıları var. Osmanlıya belki de benzememek için böyle bir girişime girebilirler mi? Bilemiyorum tabi ki. Mescit namazlarımızı kılıp civarını gezdikten sonra buradan da ayrılıyoruz.

Ziyaretimizin son durağı Hendek savaşının yapıldığı bölge olan Yedi Mescitler bölgesi oluyor. Hz.Selman-ı Farisi’nin fikriyle kazılan hendeklerden hiçbir eser kalmamış. Yollar ve binalar yapılmış yerlerinde. Sadece kumandanların bulundukları yerlere küçük mescitler yapmışlar o kadar. Oralarda da izdiham oluyor. Zorla iki rekat namaz kılıp aşağıya iniyoruz.
(2005 yılında umre ziyaretimde, buraya büyük bir cami inşaatının yapıldığını gördüm. Sonraki yıllarda caminin bittiğini de öğrendim.)
Öğle namazına Mescid-i Nebeviye yetişiyoruz. Bu arada her namazın önünde genellikle yarım cüz veya biraz daha fazla Kur’an-ı Kerim okumağa ve namazdan sonra da bir günlük kaza namazı kılmaya devam etmeye çalışıyorum.

Osman Erdoğmuş
Kayıt Tarihi : 28.11.2012 15:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Seyfeddin Karahocagil
    Seyfeddin Karahocagil

    Hatıralarınızla bizi dolaştırdınız o mübarek yerlerde. Allah sizden razı olsun.Rabbim kabul buyursun ve tekrarını nasibetsin cümlemize.
    Selam, sevgi ve saygıyla.

    Cevap Yaz
  • Sevim Aslanalp
    Sevim Aslanalp

    Allah kabul etsin....gezmiş kadar olduk...teşekkürler....tebrikler....

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Osman Erdoğmuş