SONUÇ
Bu arada anlatamadığım binlerce güzellikler var tabi ki. Olaylar genellikle Harem-i Şerif arasında geçiyor genelde. Bunun haricinde otelde de güzel hatıralarımız oldu. Mesela Adanalı Mustafa Kardeşimiz ishale tutuldu. Arafat dönüşünde, gidene kadar doğrulamadı hemen hemen. Adeta bekçilik yaptı bize. Kendi tabiriyle; iyi ki Arafat’tan sonra hastalandım. Ya önce rahatsız olsaydım görevimi bile yapamayacaktım. Demişti.
Allah’ın selameti üzerine olsun. Akçakoca’dan Rasim Ağabey ve Hanımı ve yeğeni Hayrettin Ağabey ile de güzel dostluklar kurduk. Bu anılarımızı anlatmaya fırsat bulamadım. Belki de konu harici olduğu için mi, yazamadım işte. Sadece bir sayfa açarak not düştük bu hatıralara.
Ya Necmettin Erbakan’ın gençlik yıllarını andıran Şevki Amca da İstanbul Fatih’ten gelmişti. Bunun yanında Trabzon’dan, Gençağa Ağabeyimiz, Rizeli Fevzi ve diğerleri ile de güzel dostluklarımız oldu. Rabb’imden dileğimiz, İnşallah en kısa zamanda bir daha oraları ve oradaki güzellikleri ve manevi havaları koklamak ve de yapamadığımız, eksik bıraktığımız ziyaret ve görevleri daha itina ve samimiyetle yapmaktır.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Hacı Osman ERDOĞMUŞ bey,
Ayni tarihlerde, ayni iklimde, ayni duyguları yaşamak harika.
Duaların kabul olsun.
Selam ve sevgiler.
Kum tanelerinin Nur olup aktığı yerdeyim.
Ne söylesem az, zira O mana kelimelere sığmaz...
Bir daha, bir daha nasip olsa da yolunda bin kez ölsem
bu sevda anlatılmaz!
sayfamı ziyaret ederek beni onurlandıran mesajınıza cok sevındim aynı zamanda hac hatıralarınızı okumaktan keyif almadım dersem yalan olur tanışmamıza çok sevindim inşaallah tekrar görüşmek üzere
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta