Hac Hatıraları 27 Hüzün Günlerimiz

Osman Erdoğmuş
561

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Hac Hatıraları 27 Hüzün Günlerimiz

HÜZÜN GÜNLERİMİZ

Günlerimiz yavaş yavaş bitiyor. Her gün kafile kafile boşalıyor Mekke. Bulunduğumuz bölge Mahbes-ül Cin o kadar sakinledi ki, servis otobüslerine binince 5-10 dakika beklemek zorunda kalıyoruz. Bugünde otelimizin yanındaki İranlılar yüklüyorlardı eşyalarını. Bizim bölgemizdeki Türklere hitap eden lokanta, market ve kahvehaneler kapanmaya başladılar. Türk esnafı kalmadı anlayacağınız. Artık ihtiyaçlarımızı arkamızdaki büyük marketten karşılıyoruz.

Beytullah hiç sakinleşmiyordu ama. Sanki inadına daha da kalabalıklaşıyor. Her taraftan binlerce mi desem, yüz binlerce mi desem gidenler var. Kalabalık hiç azalmıyor. Herkes “nasılsa gideceğiz, kalan günlerimizi değerlendirelim bari” diyerek Kâbe’ye tavafa geliyor herhalde.

Bugünde umre yapmaya niyet ettik. Bayramdan sonra bir gün umre yapıyoruz, bir gün yapmıyoruz. Öyle ayarladık kendimizi. Hacı Ahmet arkadaşımda bizimle beraber geliyor genelde. İhramlarımızı giyip çıktık otelimizden. Artık vaka-i adiyeden olmuştu. Mekke şehrine iyice alışmıştık. Arabalar nereden kalkıyor diye sormuyorduk kimseye. Yine öyle yaptık. Umre bile kalabalık. Sanki gördüklerimiz gitmiyor da, yer değiştiriyorlar.

Allah nasip eder de bir daha gidecek olursam, yine umrelerimi bir gün ara ile yapardım. Sizlere tavsiyem. Her gün yapamıyorsanız gün aşırı yapmanız doğrultusunda. Genelde öğle namazına kadar tavafımızı, namazdan sonra da sayimizi yapıyoruz. Tavafı yaparken ben dua kitabından duaları okuyorum. Hem Arapçasını hem de Türkçesini. Hanım ve kayınvalidemde tekrar etmeye gayret ediyorlar. Tavafımız biraz uzun sürdüğü için arada Türkçe dilimizin döndüğünce duaları da yapmaya çalışıyoruz. Boşluklarda da salavat ve tekbirler getirerek tavafımızı tamamlıyoruz.

Diğer hacı arkadaşlarımızda dönüş hazırlıklarına başlamış, alınacaklar alınıp, bir taraftan da yerleştirilmeye başlanmıştı. Ben Medine’den hurmaları ve aldığımız birkaç şeyi göndermiştim. Buradan da zemzem suyunu göndermek için iki bidon aldım.(20 litrelik) Peygamberimizin evinin önündeki çeşmelerden doldurup, otellerimizin önünde bekleyen otobüse kilosu 4 Riyalden verdim. Biraz pahalı oldu, ama alternatifimiz yok. Mesfele’de Teyze çocukları 2 Riyalden vermişler kilosunu. Bizim bölge mahrumiyet bölgesi. Bende biraz geç kaldım. İtiraz hakkımız pek kalmadı. Oteller bölgemizde çok seyreldi. Sanki sadece biz ve Endonezyalılar kaldık. Bazen namaza giderken onların otobüslerine bile biniyoruz.

Osman Erdoğmuş
Kayıt Tarihi : 23.1.2013 09:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Osman Erdoğmuş