BAYRAM BİTİYOR
Bugün bayramın son günü. Peygamberler şehrinde geçirdiğimiz bu kurban bayramını, benim gibi günah bataklığında yüzen bir kuluna nasip eden Allah’a ne kadar şükretsem; görevimi eda etmiş sayılmam. Beytullah’a bayram süresince yürüyerek gidiyoruz. Dönüşümüz de yürüyerek oluyor. Dayımlarla, teyze çocukları ile, bacanak ve baldız ile de; tek minarenin altında sık sık görüşüyoruz. Dinlenme ihtiyacını özellikle akşamları anlaşma gereği burada yapıyoruz.
Bugün şeytan taşlama yok. Bizde Harem-i Şerife gidiyoruz. İkindiden sonra servislerin başladığını görünce çok seviniyoruz. Özellikle kaynanam adına.
Birazda Mekke’den bahsedeyim: Mekke takriben 15 bin tepesi olan bir şehir. Kabe’nin etrafı irili ufaklı tepelerle dolu. Yeşil alanı pek yok. Suni olarak kimi yerlere park yapıyorlar. Yol boylarına ağaç ekmişler. Ve her ağacın dibine çeşme koymuşlar. Ancak böyle başarılı oldular herhalde. Akşama doğru hafif bir şekilde açıyorlar çeşmeleri.
Kâbe’nin bulunduğu bölge, esnafların ve otellerin istilasına uğramış. Bundan dolayı bu civara oteller manasına gelen “fındık” bölgesi diyorlar. Alış-veriş yapanlar 24 saat eksik olmuyor. Kalabalık 24 saat mevcut. Medine’de yatsı namazından 2-3 saat sonra hayat normale dönüyor. Servisler kalkıyor. Burada öyle değil. 24 saat servis aralıksız devam ediyor. Otobüslerimiz çok eski. 1940’lı yıllardan kalma. Bazı şirketlerin lüks otobüsleri var.
Kontenjanları kaldırmışlar bu sene. Kimilerinin demesine göre, geçen yıllara göre bu sene iki veya üç katı fazla hacı var. Ama ihtiyaçlarını insan çok rahat karşılıyor. Namaz vakitleri yaklaşınca servislerde ve tuvaletlerde biraz yoğunluk oluyor o kadar.
Tepeleri delip tünelle Kâbe’ye yol açmışlar. Tünelleri ayırmışlar. Servis arabalarının girdiği tünellere normal arabalar girmiyor. Servis araçları da öteki tünellere girmiyor. Hangi bölgede kalırsan kal, muhakkak bir tünel açmışlar. Bu trafiği çok rahatlatıyor. En azından hacıların gidiş-gelişleri aksamıyor. Sıcağı Medine’den daha fazla, yeşili çok daha az. Tarım alanı kıt. O taş-toprak içinde bile Mevla’m bir güzellik vermiş.
Medine’de görevimiz sünnet olan 40 vakit namazı cemaatle Mescid-i Nebevi’de kılmak daha çok cami ile otel arasında geçiyordu vaktimiz. Medine, Mekke’ye göre daha sakin, biraz daha serin, daha derli-toplu, daha temiz. Mekke ise sıcakla beraber bir hareketin içine giriyor insan. Tavafı ile umresi ile say’i ile yoğun bir atmosferin içinde buluyor insan kendini. Hele önce Medine2 görevini yerine getirip de sonra Mekke’ye gelenler bunu daha iyi anlayabiliyorlar. Medine’de gece hayatı pek yok. Zaten 24.00 ten sonra cami kapatılıyor. Mekke 24 saat aktif. Hatta sıcaktan kaçınanlar için gece tavafları bulunmaz bir fırsat. Kâbe’nin en sakin anı sabah 09.00 ile 11.00 arası. Bu anılarımı okuduktan sonra hacca gideceklere buradan duyurayım.
Osman ErdoğmuşKayıt Tarihi : 31.12.2012 13:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (3)