Hac Hatıraları 1bismillah

Osman Erdoğmuş
561

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Hac Hatıraları 1bismillah

BİSMİLLAH

Bütün hazırlıklar tamamlanıp sıra yolculuğa gelince insan ister-istemez bir heyecana kapılıyor. Biraz hüzün, biraz keder, biraz da heyecan sesini bile değiştiriveriyor insanın.

19 Şubat 2001 günlerden de pazartesi. Öğle namazını müteakiben evimizin önünde toplanan küçük kalabalık belki de Mukaddes Beldelere yollayacağı son yolcularını uğurlamak için toplanmıştı.(Hacı adaylarının çoğu gitmişti.)

Yağmur yağıyor inceden inceye. Hoca Efendi de biraz gecikince toplanan kalabalık kuruluk altlarına çekilmeye başlamıştı. Fazla beklemek zorunda kalmadık çok şükür. Küçük kardeşimle beraber hocamız gelip duamızı yaptılar. Sağ olsunlar.

Bizi İstanbul’a götürmek için iki araba kendini görevlendirmişti. Birincisi Ağabeyim. Onun arabasına Ben, Hanım, Yengem ve Annem bindik. İkinci araba ise Bacanağım Hasan’dı. Onun arabasına da Hacı Arkadaşım olmaya niyet etmiş Kayınvalidem, Kayınpederim ve bacanağın çoluk çocuğu binmişlerdi. Hareket ettiğimizde saat 13.00 ü gösteriyordu.

Hava limanına erken geldik. Hava soğuk olduğunu arabadan dışarı çıkınca anladım. Şubat ayı. Ve burası İstanbul. Üzerimde hacda giyeceğimiz incecik hacı elbiselerim var. Titremeye başladım. El arabası bulduk,eşyalarımızı yükleyip hemen kapalı alana geçince üşümem durdu.

Üşümem durdu ama rahat olmam mümkün değil ki. Yavaş yavaş sıkıntı bastığını hissetmeğe başladım. Elimizde hiçbir belge ve kanıt yok. Elin oğlu Almanya’dan pasaportlarımızla gelecek, bizi bulacak ve işlemlerimizi tamamlayıp hacı olmak niyeti ile Mukaddes Beldelere uçacağız. Olacak iş mi. Bekleyip göreceğiz.

Bir zamanlar birinden duymuştum.’Bunlar –cek,- cak edebiyatı diye’. Bu da ona benziyor.

Bu arada bizim gibi memleketin dört bir yanından gelen olabileceksek hacı arkadaşlarımızla da tanışıyoruz tabi. Onları görünce biraz rahatlıyorum. Bunlardan biri Adana’dan hacca teyzesi ile beraber gelen Mustafa ile daha havalında arkadaş oluyorum. Ve namazlara beraber gidiyoruz. Oda sigarayı benim gibi bırakmaya niyet edenlerden. Bu arada da son kalan sigaralarımızı içiyoruz.

Beklenen misafirler saat 20.00 sularında geldiler de, kalan iki saatimizin nasıl geçtiğini anlayamadık. Herkes grup hocasının yanına gitti. Pasaportlarla beraber biletlerimizi de aldık. Ve hemen işlemlere başladık. Birde baktık ki,uçağa binmek için kuyruktayız.

Ciddi olarak ilk uçağa binişimdi. (1991 yılında sel felaketi geçiren Bartın’a ilaçlama ekibi olarak gittiğimizde 2. dünya harbinden kalma ilaçlama uçağı ile bir sorti yapmıştım o kadar.) Elimde olmasa da bir korku ve heyecan kapladı beni. Korkulacak kadar da varmış. Yolculuk boyunca bir baş ağrısı tuttu ki inene kadar devam etti. Uçakta içişleri ile kayın validem yan yana bende onların arkasındaki koltuğa tek başıma oturdum. Camdan dışarıyı seyrettim tabi. Sadece şehir ışıklarını görebildik. Uçakta bir ihtiyarı kalbi mi, nefes darlığı mı, yoksa tansiyonu mu, yakalayıverdi, az kalsın canından oluyordu. Müdahale ettiler hostes ve arkadaşları da, yolculuğumuza devam ettik.

23.30 da kalkan uçağımız 02.15 de Cidde hava limanına indi. Böylece ilk uçak yolculuğumuzu da vukuatsız olarak yapmış olduk. Elhamdülillah.

Osman Erdoğmuş
Kayıt Tarihi : 26.11.2012 14:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Seyfeddin Karahocagil
    Seyfeddin Karahocagil

    Rabbim mebrür etsin ve cümlemize tekrarını nasibetsin.
    Bu paylaşımınızda sizinle beraber o heyecanı yeniden yaşadım. Allah sizden razı olsun.
    Selam, sevgi ve saygıyla.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Osman Erdoğmuş