Geçiyor zaman
Farketmeden, değerini bilemeden geçiyor
Tutayım diyorsun olmuyor
Bırakayım aksın diyorsun
Bu seferde yetişemiyorsun
Uzun uzun baktım
Senin olmadığın bu şehre
Ne kadar boş geliyor şimdilerde
Koskoca şehir ama eksik diyor insan içinden
Nasıl eksik olabilirdi
Kendi insanı bile sığmıyorken bu şehire
Geçmişi hep yanında taşır insanoğlu,
Ne yapsa kulak ardı edemez,
Geleceğini geçmişiyle şekillendirir.
Fakat yeni gözlerle bakar artık,
Güneşi arkasına değil yanına alır.
Yapılan hatalar tecrübe olur,
Sen geldin ve açtı tüm çiçekler,
Olmayanlar oldu,
Her iş yoluna koyuldu.
Durma bak gözlerime,
Kal orda saatlerce,
İstemiyorum
İstemiyorum kimse yapmasın benim için birşey
Benim için katlanmasın birşeylere
Ben buna değer miyim
Bilmiyorum
Sonradan pişman olmasın
Kapılıyorum
Evet kapılıyorum gözlerinin kahvesine
Dalıyorum kayboluyorum
Uzun uzadıya bakıyorum yüzünün her ayrıntısına
Nasıl olurda bu kadar masum olur
Nasıl olurda bu kadar sevgi dolu olur bir insan bilmiyorum
Siyah beyazdan geldim heyhat
Dinleyin siyah beyazdan
Her tarafı renksiz kesilmiş o zamandan
Şimdi ise hangi bir rengi seveyim bilmiyorum
İçim dışım renk cümbüşü
Rengarenk her bir yanım
Duran zamanın şahitleriyiz bizler
Olmaz ya durmaz zaman
Mekan hep vardır hani
Öyle değilmiş aslında
Zamanda dururmuş
Mekanında farkına varmazmış insan
Sessizlik hakim şimdi etrafta
Atılan her adıma şahit
Tüm gökyüzü ve yeryüzü
Herşeyin, herkesin farkındalar aslında
En çok da yaşanılan bu sessizliğin
Biriken ve adım adım büyüyen bu sevginin
Gördüm
Ordaydın
Direniyordun etrafın kalabalığına
Tek başına,
Yalnız
Dön başını sevdiğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!