Bir gün bu güzel dünyaya gelirsin
Gözünü açar kainatı görürsün
Yeri gelir ağlar yeri gelir gülersin
Bu dünya geçici haberin var mı?
Gün gelir büyür delikanlı olursun
Evlenir güzel bir yuva kurarsın
Dünya zevk ve sefasına dalarsın
Birgün göçeceğinden haberin var mı?
Allah çocuk verir onlarla oyalanırsın
Bu hayat böyle gidecek sanırsın
Dünya malına hep aldanırsın
Bir gün ecel kapını çalacak haberin var mı?
Genç yaşta bu güzel hayata başlarsın
Ölüm aklına gelmez köşkler saraylar yaparsın
Canın sıkıldı mı hatır gönül yıkarsın
Değermi bu dünya gönül kırmaya haberin var mı?
Bu dünya o kadar tatlı ki ölümü unutursun
Sonu olmayan hayallerle kendini avutursun
Bilseydin ahirette malın fayda etmeyeceğini hepsini dağıtırdın
Karun kadar malın olsa burada kalacak haberin var mı?
Yüksek makam mevki sahibi olursun
Gururlanıp insanları küçük görürsün
Birgün elinden saltanatın gider bakar kalırsın
Padişah olsan sende gideceksin haberin var mı?
Saçlarına aklar düştümü
Gözlerinin feri gittimi
Güzelim suratın çöktümü
Bu hayat böyle bitmez haberin var mı?
Süleymana kalmayan bu dünya sanmaki sana kalacak
Edebi mekanın kara toprak olacak
Ecel birgün gelip seni de bulacak
Bu dünya kimseye kalmamış haberin var mı?
Birde bakarsın yaşın seksene gelmiş
Haberin yokken hayatın sona ermiş
Bu dünya acaba kime kalmış
Sende ecel şerbetini içeceksin haberin var mı?
Firavun ben Allah'ım dedi kızıl denizde boğuldu
Nemrudun ölümü küçük bir sinekten oldu
Kral Hz.Nuh'un gemisi ile alay etti oda suda boğuldu
Saltanat sahiplerine bile kalmamış dünya haberin var mı?
Ey insan oğlu dünya fani
Bizden önce gelenler nerede hani
Azrail alır tatlı canı
Bir gün musalla taşına konacağından haberin var mı?
Kayıt Tarihi : 6.8.2014 17:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
05/07/2014 - Konya

TÜM YORUMLAR (9)