Haberin Var Mı Ey Sevgili?

Sana meftun olan birini, derbeder ettidiğinden,
Aşk ve sevdan uğruna, diyar gurbet gezdirdiğinden,
Daha hayatının baharında, canından bezdirdiğinden,
Haberin var mı ey sevgili?

Soframdaki taamların, tadını tuzunu kaçırdığından,
Sevda yolundaki, aşkın sabır testisini, taşırdığından,
Beni senden uzaklaştırmayı, mahirce başardığından,
Haberin var mı ey sevgili?

Varlıklar içinde, en manidar yoklukları yaşattığından,
Beni kendi sılamda, sevdiklerime hasret bıraktığından,
Aşkın küllenmiş ateşinde, beni tedricen yaktığından,
Haberin var mı ey sevgili?

Paslanmış yirmilik çivileri, seven gönlüme çaktığından,
Pınar olup, gönül bahçeme daim boz bulanık aktığından,
Sevda sürmeli ela gözlerinle, celalli ve haşince baktığından,
Haberin var mı ey sevgili?

Kesik uçlu kalemlerle, bana en uzun aşk şiirlerini yazdırdığından,
Çekilmeyen naz ve cilvelerle, en derin mezarları kazdırdığından,
İyileşmekte olan, karşıklıksız sevda yaralarımı azdırdığından,
Haberin var mı ey sevgili?

Upuzun kış gecelerinde, dertlerimle bir başıma kaldığımdan,
Bir anlık firakında, ekmeği elinden alınmış çocuklar gibi ağladığımdan,
Sana olan vuslat özlemiyle, sevdalı gönlümü dağladığımdan,
Haberin var mı ey sevgili?

Okuduğum sevda kitaplarının anafikrini, bir anda çıkardığımdan,
Mesut bahtiyar olmak için aşk ve sevdaları, bir güzel kardığımdan,
Gönlümde açtığın müzmin sevda yarasını, merhemsiz sardığımdan,
Haberin var mı ey sevgili?

Nur cemalinin bir anlık visali, beni haddinden fazla mutlu edeceğinden,
Bitmeyecek gibi görünen ömür miadının, günün birinde biteceğinden,
Bu dünyada, bana çektirdiklerinin bir kaç mislini ahrette çekeceğinden,
Haberin var mı ey sevgili?

Beni karanlık çıkmaz sokaklara sokup, perperişan, çarnaçar ettiğinden,
Gönlümün, nadasa bıraklılmış, bereketli tarlalarına dikenler ektiğinden,
Uğruna romanlar yazdığım, aşk ve sevdamın bir anda bitebileceğinden,
Haberin var mı ey sevgili?
18/ Mart/ 2017