Sevmek mi tövbe bir daha
Bu son diyorum haberin var mı?
Dağılmış saçlarınla uyur uyanırdın
İçime işleyen gülüşlerin vardı
Her günün ayrı güzeldi
Her günün başka bir bahardı
Dört mevsim dört duvar
Her gece aynı kabusu gördüm haberin var mı?
Ben sana koştum duraksız
Sen ise hep kaçtın
Ben büyütürken içimde seni
Sen beni bitirdin
Ben sana dört mevsim bahar diledim
Sen beni bu karanlıklarda yitirdin
Ben gönül tokluğuna çalıştım
Sevda verip naz almaya alıştım
Ben herşeyimi verdim sen ise yükünü tuttun
Ben aklıma kazıdım sen unuttun
Aşıka su değil tahammül lazım
Çöllere sal beni sevdiğim sükuta muhtacım
İstemem bu ateş ile sen de yanma
Her bedende yalnız bir can taşınır sanma
Ben nereye gittimse seni de götürdüm haberin var mı?
Ağlarsan dökülür yaprağı takvimlerin
Bir gülüş bir tebessüm çok şey mi isterim?
Gülersen yıkılmaz elbet güneşin tahtı
Ayın evini harap ettin haberin var mı?
Bak da senin de aklın yenik düşmesin kalbine
Sen de baş koyarsın bu yüzyılların derdine
Yıkma garip hanesini iyi düşün taşın
Bu ah ile senin de kurumaz gözünde yaşın
Senin de belini bir büken bulunur
Senin de tahtını bir yıkan bulunur
Senin de bir zalim gelir hakkından haberin var mı?
Herşeyi al da bir tek ben uyurken git ey AŞK..
Yanlız bir çukur kalsın yastıkta başını koyduğun yerde
Kalmasın aklımda hiçbir resim bu veda sahnesinden
Çekilmesin hatıramın üzerine bu son perde
Bedduamdır sen de aşkın önünde eğil
Gözden ırak olsan da gönülden değil
Ateşten ateşe savursan bile
Çekilir uğrunda çekilmez çile
Aleme yol diye çiğnetsen bile
Seni seviyorum haberin var mı...?
Kayıt Tarihi : 28.12.2012 14:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!