Kol düğmelerimi aradım sabah,
Dağınık eşyalar, nasıl bulunsun?
Yağlı saçlarımı taradım sabah,
Sulara küsmüşüm, haberin olsun.
Ne kahvaltı hazır, ne demli çayım,
Uykusuzdu gecem, tam bir hurdayım!
Öfke fırlatacak, gerildi yayım,
Hedefdeki sensin, haberin olsun.
Elim ayağıma sardı dolaştı..
Zayıfladım, üstüm, sarktı, bollaştı.
Küsmüş komşu kızı, birden barıştı..
Keserek bakıyor, haberin olsun.
Yalnızlık tak etti aha canıma!
Yastık koyup yattım iki yanıma..
Bekârdır yazılmış sanki alnıma,
Gören fark ediyor, haberin olsun.
Döşeğim buz gibi, yetmez sıcağım,
Rüyalarda azan tam bir alçağım!
Dolandıkça dolanmış iki bacağım,
Yorgan küfrediyor, haberin olsun.
Yan tez gel ıslah et ipsiz berduşu,
Yahut da azad et tek kalan kuşu!
Sen gittin gideli unuttum hoşu..
Çok açtın arayı, haberin olsun.
Gelmiyorum dersen gelenler olur..
Bakarsın birisi yanımda solur.
El eli, göz gözü, diz dizi bulur,
Basarım nikâhı, haberin olsun.
Bu ne iştir deyip şaşırıp kalma!
Gençliğim gidiyor, ahımı alma.
Niyetin var ise bir saat durma;
Aha yazıyorum, haberin olsun.
Evliyken bekâra çevirdin beni..
Ne yıktın, ne bir kez devirdin beni!
Eskiden üç öğün överdin beni,
Cızık bine varmış, haberin olsun.
Tüylerim susamış, kıllarım tersiz,
Uyuşan kaslarım fersiz mi fersiz!
Bir kısrak gibiyim, azgın, eğersiz..
Pek yabanileştim, haberin olsun.
Nasıl acımadan kahır edersin?
Gurbette akşamdan yatar, tünersin.
Dam delisi ettin, bir de gülersin!
Ettiğin çok ayıp, haberin olsun.
Kayıt Tarihi : 9.2.2018 01:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!